× KUZEN ×

29. Bölüm "Ne yaptın lan doğru söyle?!"

ZEHRA'DAN...

Bugün abimle çok heyecanlı (!) bir kamp gezisi yapacaktık. Neyse ki biz sadece 2 gün kalacağız. Abimle sevgilisi bizsiz devam edecek. Bu yüzden iki gün cehennem gibi geçecekti. Dün yaptığı tehditleri saymıyorum bile. 'Yanınızda erkek görürsem fena olur, beni delirtmeyin, katil etmeyin beni.' Boğazına yapışıp böyle boğasın geliyor. Birde bize düz taban giydirecekler, yok uzun pantolon falan hiçte sevmem hiçte yoktur öyle pantolonum. Zaten öyle dedi diye öyle gidecek halim yok! Çekecem şortu çekecek Yarende şortu. Birde sabahın 6'sı daha imam bir kalkmamış bu saatte -çarpılacağım şimdi- güneş daha yeni yeni doğuyor ve yüzümüze yüzümüze vuruyordu.

"Baharın bu saatleri ne güzel oluyor!" Yarene döndüp iğneleyici bir bakış attım.

"Sanki bana bir kere bile bu saatte kalkmışta biliyor bu saatte havanın güzel olduğunu...!" Diye laf soktum. Kıkırdayıp "Haklısın!" Dedi. Sırt çantası diye tutturdu Ceyda. Bu kadarcık şeye ben ne sığdırayım şimdi?! Telefonumu göt cebime koydum. Kulaklığımı da çantama attım. Bir kaç tişört bir kaç şort koydum. Her gün aynı kıyafeti giyecek değilim ya. Ama illa da düz taban giydirecekler. Net.

"Zehra yürüyün hadi! Geç kaldık." Diye bağırdı abim aşağıdan. Çantam için son şeyleri attım. Deodoranttı, parfümdü, bir kaç makyaj malzemesi o kadar... Yarenle kol kola girip aşağı inmeye başladık. Abim eli belinde yine sinirle bize bakıyordu. Yine takmış gözlüklerini yakıyordu(!).

"Patlama geldik işte alt tarafı 15 dakika geç kaldık. Azcık daha hızlı sürersin arabayı olur biter."

"Akıllı kız. Maşallah!" Diye söylenerek dışarı çıktık. Abimgilde arkamızdan gelip arabaya bindiler. Ceydanın yine saçlar tepeden toplanmış, hiçbir makyaj malzemesi kullanılmamış. 18 yaşındasın sen! Senin biraz kendine bakman lazım diyoruz ama kendisi doğallıkta doğallık tutturmuş. Bizde doğalız yani sadece bir kaç birşey sürüyoruz o kadar yani. Yinede o şortu giydirdik mi giydirdik!! Haha!! Yarenle arkaya geçip telefonlara kurulduk. Instagramda gezinmeye başladım. Sonra 'vatsaptan' mesajlaşmaya başladık. Aynı arabanın içinde olmamıza rağmen mesajlaşıyorduk. Resmen bizden zeka fışkırıyor. 'Maşallah bizee' habibe style!!

Kamp yerine gitmeden önce bir eve daha uğradık. Abimin sevgilisini aldık. Kız turuncu saçlı, enerjisi fazla olan bir tipti. Abim Ceydayı arkaya atıp kızı öne aldı. İsminin hala Özge olduğunu varsayıyorduk. Bize merhaba diyip öne oturdu. Abime sarılmak istedi ama abim ölümcül bakışlar atıp kızı yerine sabitledi. Galiba bizden utandı. Ayıcık!!

"Abii ne zaman varacağız?!"

"Ben sıkıldım biraz daha hızlı gitsene!"

"Abi dursak mı?!"

"Acaba gelmese miydik ya sıkıcı?!"

"İlker abii"

"Abii" abimi sorularla bunaltırken abim sevgilisi yüzünden istifini bozmamaya çalışıyordu. Bi ara "sakin ol sakin ol!" diye mırıldandı. Ama biz durduk mu?! Hayır!

"Tek kelime edeneni arabadan atarım!" Diye tısladı sinirle. Yarenle gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yarenle birbirimize kısa kısa bakışlar attık.

"Abi! Şimdi atacağım dedin ya! Ya Özge abla konuşursa?! Hı o zaman ne yaparsın?" Diyip göz kırptım abime. Omzuna çenemi dayayıp cevabını bekledim. Eliyle yüzümü kavrayıp geriye ittirdi.