Bugün sünnet düğünü var. Elbiseler hazır bir şekilde bizi bekliyor. Yukardakiler sünnet düğününde giyilecek elbiseler...
Haa o gün mü bir şekilde uzlaşmaya vardık ama dedem kararında ısrarlı. Belediye başkanını evden kovduk diye bir fırça yedik tabi olmazsa olmaz. Hafta sonu dışarı çıkmayacağız ve telefonlarımızın şarj aletleri alındı.
"Ya insan telefonu falan alır. Şarj aletini almak neymiş? Şarjım bitmesin diye oynayamıyorum. Eee ne anladım kökten telefonu alsalardı." diye annemgile saydırıyordu kuzi.
"Ne garip ailemiz var arkadaş ya. Herhalde yatmadan önce düşünüyorlar ' kızlar birşey yapsada şöyle böyle cezalar versek.' diye. Yapmazlarda değil hani ben annemden beklerim." diye söyleniyordum anlayın işte halimizi... telefonu yatağa fırlattım.
"Hiç boşuna çene çalmayın size uzun bir süre şarj aleti yok. Yani ben versemde ki vermem annem vermez çünkü herkesinki annemin odasında sadece İlker abim vermedi (kendisi abim olur). Onuda biliyorsunuz hayatta vermez boşuna yani. Bu arada okul için hazırlanacakmışsınız." diyip kapıyı kapattı. Tam dayaklık. Net.
"Sünnette başına gelecekleri bilse böyle konuşmaz." dedim.
"Aynen. Biz ona ayağına gelecekleri diyelim." dedi Yaren. bir süre gülmekten konuşamadık çünkü sünnet gecesi kendisini biz süsleyecektik. Bilirsiniz topuk sevmez elbise sevmez bıraksalar pijamayla bile gider tiplerden.
***
"Kantine hiç gidesim yok şimdi iki saat in çık üşendim. Ben direk çıksam sen getirsen hı?" dedi. Oldu hizmetçi var burda.
"Tabi ki giderim kuzim benim." dedim şeker şirin. " Ama bu ilk ve son ona göre." dedim tehtit edasıyla.
Kantine inip kantinciden kuzime kahve aldım.
"Teşekkür ederim." diyip arkamı döndüm. Dibimde Onur daşını görünce kahveyi bıraktım.
"Biraz konuşalım mı?" dedi ultra meteor bir tavırla. Topla kendini Zehra iki kelime etti diye devreler yandı. Konuşma iç ses bari sen sus.
"Olmaz acelem var. Şey yapmam lazım şey... Ders çalışacam sınavlar var. Sende başlasan iyi olur." diyip koluna yavaşça vurdum. Arkama bile bakmadan uçarcasına kantinden çıktım.
"Zehra" diye bağırdı arkamdan ama dönmedim bile.
Yazık ama çocuğa şimdi geri mi dönsem..
Mal mısın kızım ne geri dönmesi??
Ama çocuk belki çok önemli birşey diyecek ne biliyon?
Sende çok biliyon iç ses... İç sesimle kavga devam ederken birde ne göreyim. Yaren ile Buğra işi pişiriyorlar terasta. Hööst... İzin verir miyim lan ben haa??
"Yaren" diye bağırıp yanlarına koştum. oha Yarenin saçını kulağının arkasına koydu. Lan ben seni töre cinayetlerine ceset diye göndermezsem.
"Zehra gel. Bizde senden bahsediyorduk."
"Niye başka işiniz yok mu?"
"Laf mı soktun şimdi sen bana! İnan hissetmedim."
"Haha.. Kovulmaya alıştın bakıyorum.
"Sende kovmaya..." dedi.
"Arkadaşlar bir sakin olur musunuz? Hep böyle olmaz ki."
"Yaren o niye burada?"
"Benle valla alakası yok ben geldiğimde burdaydı."
"Tamam. Yine ben hatalıyım değil mi? Özür dilerim arkadaş olalım." elini uzattı öküzcan. Eline vurup kötü kötü baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
× KUZEN ×
HumorAşkların içinden çıkmaya çalışırken ihanete de uğraşmayı unutmayan iki kuzen... Öyle saçma sapan olaylar yüzünden başları derte giriyor. Sizin bile hayret edeceğiniz komedi karışık aşk ve dram gibi olayların bir şekilde buluşması. ♥♥♥ "Ananas kafa...