11. Bölüm "Sorry!"

5.1K 319 37
                                    

Medyada Zehra... (Medyada ki kişiler yeniden düzenlenmiştir.) Umarım beğenirsiniz... ♥

ZEHRA'DAN...

Gözlerimi açtığımda dibimde duran kahverenginin açık halini görmem bir oldu. Onurun gözleri gözlerimdeydi. Elim boynuna dolanmış ve ayağım belinden yatağın diğer tarafına sarkıyordu. Birlikte uyumuştuk. Ve çok yakındık birbirimize aşırı derece. Kendime gelince "höst" diyip yüzümü kırıştırarak kafamı geri attım. Cidden Onurla birlikte uyumuştuk biz! Sabaha karşı bir gıdım uyku için herşeyi vermeye hazır bir şekilde uyur gidersen olacağı buydu elbet.

"Gün aydı! Bu arada horluyorsun!" Dedi Onur bir anda. Oha horluyor muydum ben? İnsan bari yüzüne vurmaz abi ya! Ben Buğraya öküz diyorum ama bu ondan beter.

"Hayır ben horlamam bir kere." Diye inkar ettim. Cidden horluyor muydum? Hala şoktaydı. Nasıl olabilirdi? Ben ya ben?

"Evet kesinlikle horuyorsun!" Diye üsteledi.

"Onur kapa çeneni!" Dedim sinirle.

"Şaka şaka. Horlamıyorsun. Ama uyurken çok güzelsin. Sustuğundan dolayı mı bilemedim ama yinede..." dedi ve sustu. Onur bana iltifat mı etti şimdi. Daha demin horluyorsun diyordu şimdi güzelsin diyor. Kafam allak bullak olmuştu. Zaten dibimde diye başım dönüyordu bir de üstüne bunlar eklenince daha beter oldum.

"Sen bana iltifat mı ettin?"

"Hayır sadece doğruları söylüyorum."

"Hımm... Reelistsin yani?"

"Yanii...." dedi 'tam emin değilim ama öyle birşey' der gibi söylemişti. Hala aynı yakınlık derecesi ve aynı pozisyonda olduğumuzu hatırladım. Sonra usulca elimi ve ayağımı vücudundan çekip ondan uzaklaştım. Yatakta doğrulup ayaklarımı yandan sarkıttım. Başım zonkluyor. Elimi başıma götürdüm ve başımı ellerimin arasında kıstırdım.

"Dün ne içirdiniz bana?" Dedim isyanla.

"Valla bilmiyorum ama benimde aynısını içtiğim kesin." Diyince istemsizce güldüm. Sonra gülmek kahkahaya dönüştü. Ben gülünce Onur bana dönüp 'yine geldiler buna kaç Onur!' Bakışları ata ata banyoya girdi. O banyoya girince kahkahalarımı bastırıp telefonumu elime aldım.

"Oha saat öğlene geliyor." Dedi kendi kendime. Yarenden 2 cevapsiz arama vardı annemden de 4 tane. Yok artık anne ya tatilde de rahat yok anlaşılan. Sıkıntıyla 'üf'leyip annemi aradım. İki çalışta hemen açtı. "Alo! Annem... Evet ecet iyiyim. Yarende iyi. Şimdi şey yapacağız gezmeye gidiyoruz. Tamam atarım foto sana anne. Tamam anne... anne ta... peki... an... anne kapatıyorum. Bay bay." Diyip kapattım telefonu. Anneyle doğru düzgün konuşan bir insan evladı var mı şu dünyada?

"Tamam anneciğim sen hiç merak etme ben ona göz kulak olurum. Hı hı evet yanımda. Şimdi hocayla konuşuyor ben söylerim sonra ara o seni. Tamam anneciğim öptüm bende." Dedi Onur arkadan. Annesiyle konuştuğunu hemen anladım.

Of valla mı? Nerden anladın ya! Yüz yılın buluşu...

Kes sesini iç ses şurda birşey anlatıyorum.

Üstümü değişip kahvaltı için aşağı indik. Tabi kahvaltı diye birşey kalmışsa. Lobide toplanan bizimkileri görünce biraz şaşırdık. Yanlarına gidip olan biteni sordum. Gezi varmış ya lan? Ben hiç bakmadım bile kağıda. Kim bilir nerde? Neyse ki yetiştiğimiz iyi oldu yoksa burada dımdızlak kalıcaktık. Allah korusun... Kalabalıkta Yareni bulmaya çalıştım. Sonra bir an ben kayboldum. Sonra Buğrayı görünce Yareni de otomatik olarak bulmuş oluyordum. Buğranın yanına gittim.

× KUZEN ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin