10. Bölüm "Yavaş be sığır. Karpuz mu taşıyon?!"

5K 318 29
                                    

Arkamı dönmemle korkarak geri çekilmem bir oldu. Onur! Karşımda öylece mimiksiz duruyordu.

"Senin odamda ne işin var?"

"Aynısını da ben sana soracaktım." Dedi karmaşık duygular içinde birbirimize bakıyor olan biteni anlamaya çalışıyorduk. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu bu konu ile ilgili. Onurun gözlerinden aşağı indirdim bakışlarımı kıvrak beli, baklavaları ve çıplak!

"Onur... Sen... çıplaksın!!" Diye bağırıp gözlerimi kapadım ve hemen arkamı döndüm.

"Şey... pardon! Ben üstüme birşeyler giyim." Dedi tedirgin bir sesle. Arkamı dönüp gözlerim kapalı öylece bir iki dakika bekledim. Sonra Onur arkamı döne bileceğimi ve gözlerimi açabileceğimi söyledi. Önümü dönüp bekledim.

"Emin misin?" Dedim hala gözlerim kapalıydı.

"Aç." Diyip ellerimi kendisi indirdi. Üstünde tişört giymişti. "Şükür!" Dedim derin bir nefes vererek. Tebessüm etti bende ona karşılık verdim.

"Ee... şimdi ne olacak?" Dedim valizlerimi göstererek.

"Aşağı inip soralım ne olup bittiğini araştıralım. Bakarız." Dedi umutlu bir sesle. İkna olmamış bakışlarla ona baktım. Sonra bana doğru eğilip aynı boyda olmamızı sağladı. "Hadi gidelim Çömez." Diyip kolunu omzuma atıp sürüklemeye başladı beni.

"Onur!" Dedim uyarıcı ses tonumla. "Sensin Çömez." Diye ekledim. Asansörlere yakın olduğumuzdan hemen asansöre bindik. Bizle birlikte iki kişi daha bindi. Onurun hala kolu omzumdaydı ve asansöre yaslanmış bu yolculuğun bitmesini bekliyordu. İkisinin sevgili olduğuna emin olduğum zaman hayretle onları izledim.

"Siz de mi balayı çiftisiniz?!" Diye sordu kız erkekten gözünü ayırıp. Onurla birbirimize garip garip bakıp birbirimizden uzaklaştık.

"Biz mi?" Yaptım kendimi göstererek.

"Evet! Birbirine böyle güzel yakışan çiftler az. Biri biz..." dedi o arada yılışık yılışık sevgilisine bakıp güldü. "Biri de siz! Tanışalım. Ben Beyza. Bu benim eşim Yusuf." Dedi. Eşine bakıp şöyle bir süzdüm. Kaslı az yakışıklı bir tipti. Adamın zengin olduğu her halinden belliydi. Aman banane canım.

"Ben de Ze..." demeyi beklemeden asansör durur durmaz Onur beni sürüklemeye başladı. "Onur ya tanışıyorduk ne güzel. Az bekleyemez misin?" Dedim isyancı bir sesle.

"Oda bulmak istiyor musun istemiyor musun?!"

"İstiyorum da..."

"Da?" Dedi bana doğru eğilip. O an yakın olduğumuzu fark edip sustum. Ay bayılacağım şimdi. Önce bir sıcak bastı sonra Onurdan uzaklaştım. Elimi ağzıma götürüp öksürdüm.

"Hadi gidip alalım şu odayı." Diyip hızla resepsiyona koştu. Cidden mal mal koştum. Rezil rüsva oldum resmen. Resepsiyona gelip kolumu yasladım ve Onuru bekledim. Cool cool yürüyen Onura 'çabuk gel!' Der gibi elimi salladım. Nihayet Onur geldiğinde konuya girdim.

"Biz Türkiyeden geliyoruz da odalarımız aynı olmaması gerekiyor. Bir yanlışlık olmuş olabilir. Lütfen çözün şu karışıklığı." Diyip almayı unuttuğum nefesimi aldım.

"I don't understand."

"La türkçe bilmiyormuş ya bu?" Dedim kıro bir şekilde kadını göstererek.

"Tabi anlamaz. Sen dur ben konuşayım." Diyip beni arkasına geçirdi. Sıkıntıyla etrafıma bakındım. Asansörden inen Yareni gördüm.

"Yaren!" Diye anırıp yine kendimi rezil ettim. Sonrada kolum kopasıya elimi salladım. Koşarak yanına gittim. Sonra arkasında Buğranın olduğunu görünce yavaşladım.

× KUZEN ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin