23. Bölüm "Romantik mi Ormantik mi 2"

3.9K 269 47
                                    

YAREN'DEN

Yıldızlarla dolu bir gökyüzü...
Buğra "bu gece yıldızları izleyelim mi?!" Diyince gelmiştik buraya. Baya bir yüksek gökdelenin üstünde İstanbul ayaklarımızın altında akıp giderken bizde zaman durmuştu. O kadar güzel bir hava vardı ki tüm yıldızlar görünüyordu. Sevdiğim iki şey; Buğra, gökyüzü ve gökyüzü Buğra... İç sesim avazı çıktığı kadar çığlık atıyor, kalbim saniyede 28373919 kez çarpıyordu. Neges alış verişim bile değişmişti. Bir kaç mumla romantik bir ortam sağlanmıştı. Sevdiğim adam bana ne hoş bir süpriz yapmıştı böyle. Ay... sevdiğim adam ne güzel kelimeymiş öyle. Çene kaslarım benden bağımsız hiç durmadan sırıtırken Buğraya döndüm. "Sevdiğim adam!"

"Efendim?!"

"Şimdi... yani... biz... yani... güneşin doğuşunu mu izleyeceğiz?!" Burnuma dokunup güldü.

"Hayır sana cümle kurmayı öğreneceğim." Dalga geçtiğini anladığım da "Buğra..!" Diyip koluna vurdum. Ona ölümcül bakışlarımı atarken kahkaha attı.

"Tamam aşkım şaka yaptım. Hem bana 'sevdiğim adam' diyen birine ben niye konuşmayı öğreteyim ki?! Gerekiyorsa o bana öğretsin!!"

'Ay Kıyamam canım yaa... sen ne güzel laflar ediyorsun öyle?! Yerim ama ben seni?!'

"Tamam be tamam gevşeme!" İç sesime inat atar yapmıştım. Kafamı yıldızlara çevirdim. Bir an omzumda bir ağırlık hissettim ve omzuma döndüm. Buğra omzuna yatmıştı. Nefesim kesilir gibi oldu bir an!! Hiç birşey diyemeden öylece İstanbulu seyrettim. Bir garip hissetmiştim. Yine oldu ki o şimdi? Ay ben fena oluyorum.

"Buğra!"

"Hı?"

"Kalksana omzumdan!" Diyip kalkması için omzumu kaldırdım. "Hı ııı!!" Diyip olumsuz cevap verdi. Direttip kalkmasını söyledim ama kalkmadı. Öyle o durdu bende kalk krizi geçirmeme ramak kala başını kaldırıp yanağımdan öptü.

●●●●

Saat gece 2 olmuştu ve uykuya direnecek gücüm kalmadı. Zaten benim normal şartlarda saat 2'ye kadar uyanık kalmam bile mucize. Ben uykusuna düşkün bir kızdım. Sabaha kadar oturalım diye sözleşip ilk uyuyanlardan. Bakınız 'normal şartlarda' dedim zaten çünkü şu an omzumda biri yatıyor. Uyuyor galiba ama ben onun yüzünden uyuyamıyorum. "Help mee..." diye kısık sesle söylendim. Buğradan kurtulmak için-yani omzumu kurtarıp uyumak için- yana kaymaya başladım. Tam omzumu başından çekiyordum, o beni kendine çekip başladığım noktaya geri getirdi. Birde kafası göğsüme düştü. "Off..." artık dayanacak gibi değildim ve vücudum isyan ediyordum "Uyu artık uyu!!" Diye. Gözlerim istemsizce kapandı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

●●●●

Gözlerimi açtığım da kendimi sıcak bir odada buldum. Oda ful mavi renkli eşyalarla doluydu. Yataktan doğrulup etrafa biraz daha baktım. Çalışma masasının üstünde duran çerçeveli fotoğraf gözüme ilişti. Nerdeydim ben? En son Buğra ile birlikte yıldızları izliyorduk. Sonra... sonrası yok! Yorganı üstümden atıp ayağa kalktım. Fotoğrafa doğru gidip elime aldım. İki tatlı küçük çocuk vardı. Omuz omuza ellerini atmışlar ve kocaman gülüyorlar. Kim ki bunlar? Kapının açılma sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp gelene baktım. Buğra gelmişti. Elinde kahvaltı tepsisi. "Buğra?!" Dedim şaşkınlıkla. Bana gülerek karşılık verdi. "Nerdeyiz biz?!"

× KUZEN ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin