15. Bölüm "Anne?!"

4.2K 304 7
                                    

YAREN'DEN...

"Laflarına dikkat et kızım yoksa..." Rüyanın sözünü kestim. "Yoksa ne?" Dedim egolu gülümsememi takınıp.

"Kızım bırak gidelim kezbanın dibine vurmuş bunlar!" Dedi yanında ki kız.

"Sen daha ne koşuyorsun lan!"diyip kızın üstüne atladı Zehra. O atlayınca bende Rüyaya "yelloz" diye çemkirip saçlarına yapıştım. Kimsin kızım benim kuzime yamuk yapıyorsun ha? Konuş! Pisss!! Sonrasını anlatmayayım. Kızları iyi bir haşat ettik. Bir Zehra bir ben Rüyaya dalıp duruyorduk. En çokta Zehra daldı. Tabi sinuçta onun davasıydı. Her ne kadar onun davası benim dacam olsada. Sonra sesimizi duyan geldi. Tabi biri müdürede yetiştirmişti. Safiye hoca gelip bizi ayırdı. Kızların saçlarını birleştirip örgü yapmıştık.

"Özlemişim be çak!" Dedim elimi havaya kaldırıp. Kaldırdığım elime vurup "Çok güzel oldu. Maşallah bize!" Dedi Zehra inadına aşk Habibe style ses tonu ve şivesiyle.

"Kızlar!" Diye bağırdı Safiye hoca. Yutkunup birbirimize sonra Safiye hocaya döndük. Tek kaşı kalkmış elleri göğsünde birleştirmiş ve ayağı ile ritim tutmuş bize bakıyordu. Hocaya yapmacık gülümsemelerimizden birini yollayıp "Örgü!" Dedik örgüyü göstererek.

"Kızım siz ne...?" Sözünü içeri hızla dalan Onurla Buğra kesti.

"Zehra!" Dedi Onur onunla aynı anda "Yaren!" Dedi Buğra. Aşkım ya hemen geldi. Herkes şaşkındı. Zehrayla birbirimize yandan bir bakış atıp deli gibi gülmeye başladık.

◆••◆••◆••◆
"Veee... Son!" Dedim Zehraya bakarken. Uyarıldığımız halde yine bir mukaat! Otelin sahibi Zehrayı gözünü kırpmadan otelden kovmuştu. Çok saçmaydı anlatabiliyor muyum? Biz müşteriyiz ve müşteri her zaman haklıdır. Zehra kovulunca, ben de ayrıldım otelden. "Anca beraber kanca beraber. Ayrı gayrı yok!" Diyip kuzenime destek oldum. Tabi Buğra durur mu? Ben ne kadar ısrar etsem Zehra ne kadar "istemiyorum gelmesin!" Dediyse de bizi dinlemeyip otelden ayrıldı. Onur önce Rüyanın peşine düştü sonra Buğra onunda işlemlerini yapıp otelden ayırdı. Şimdi ise otelin giriş kapısında valizlerle otele bakıyorduk. Tıpkı filmlerdeki gibi...

"Peki şimdi ne olacak benim yüzümden sizinde başınız yandı." Dedi üzgün bir şekilde başı öne eğik suçlu biri gibi ayağını yere sürtüyordu. "Yaa yapma böyle!" Diyip ona sarıldım. Sonra biri daha bana sarıldı sonra biri daha. Onurla Buğra da bize katılmıştı. Filmlerdeki o harika sahneyi yaşıyorduk. "Hem bizim gibi bir müşteriyi kaybettiler diye onlar üzülsün. Biz niye üzülüyoruz?" Dedim keyf vermek için. Zehra omzunu silkip yere bakmaya devam etti. "Hı?" Diyip omuzumla hafifçe omzuna vurdum. Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladı.

"Ya of çok salaksın!" Diyip bana bir daha sarıldı. Bende ona sarıldım. İşte benim kuzenim 3 dakika bile surat asamaz. "Ne bakıyorsun artık seni de seviyorum. Ama yüz verdik diye astar istersen bozuşuruz." Diyip Buğraya sarıldı. İşte bu kadar. Sonunda yıldızları barıştı. Ben zaten çok iyi anlaşacaklarını biliyordum ama Zehra kendine yaklaştırmıyordu ki! Neyse şu an en mutlu dakikalarım. Çünkü bu ikisini biraz tanıyorsam geri bozuşurlar. O yüzden tadını çıkaracağım. Zehra Buğradan ayrılıp pişmiş kelle gibi sırıtmaya başladı. Onurun yanına gidip "Kızmadın değil mi?" Dedi çocuk ses tonuyla. Onur ona ilk önce sert bakışlar atsada gülümseyip "Cık." Dedi. Ellerini cebinden çıkarıp Zehraya kollarını açtı. Zehra Onura sarılıp bize hareketler yapmaya başladı. Onura sarılıyor diye heyecandan ölmek üzere bir tavır sergiliyordu. Onurdan ayrılıp ciddiyetini takındı. Buğra ile ben sırıtarak onlara bakıyorduk.

"Ee yeter artık. Artık başımızda hocada yok. Bunu kutlamaya ne dersiniz?" Dedim sevimli bir şekilde gözlerimi hızla kırpıp.

"Oğlum sen öyle yapınca ne tatlı oluyorsun." Dedi Buğra. Bana yaklaşıp yanaklarımı sıktı. Ben salak salak gülümserken "Sana böyle yapmakta yasak" dedi ciddiyetle. Gülüşümün yerini ciddiyet alıp Buğraya bir tane geçirdim. "2 dakika bozma şu ortamı. Öküz!"

× KUZEN ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin