Acaba biraz suyu olan varsa benim üzerime dökebilir mi? Ben ufak çaplı bir yangına kurban gidiyorum da şu an....
"Ama gerçekten ya-" yine ve yine dudağımın kenarını bulan baş parmağı bu sefer diğer elinin de belimi kavramasıyla başka bir boyuta atlarken olabildiğince sakin kalmaya çalışıyordum.
Yapabilirsin Nida! Gözlerini kapatıp kendini rezil etme yeter.
Nefesini dudağımın üzerinde hissederken artık bu sefer öpeceğinden emindim. Gözlerimi açık tutmak için fazlasıyla çaba sarf ederken dışarıdan gelen çığlık ile hızla geriye çekildim.
"Allah'ım çok özlemişim! Yazlığım da yazlığım! Aylardır hayalini kuruyordum be!"
Nil'in bağırışlarının ardından kapı da aynı sertlikle açılırken hala iki eli tezgahta ve o tezgahla kendisinin arasında duran bana rağmen hareketsizce kardeşine baktı.
"Bu kız sınavım. Ben ne güzel sevgilimi öp-"
Yanağına küçük bir öpücük kondurdum.
"Ben ettiğin teklifi kabul ettiğimi hatırlamıyorum Oflazcım. Bence bunu bir ara konuşalım olur mu?"
"Aaa abi sizde mi buradaydınız? Yoksa yine mi bastım sizi?"
Alaycı sesi sayesinde gözlerini devirerek yüzünü boynuma gömen Oflaz beni tekrardan etkisiz hale getirmişti.
"Yok ben en sonunda hem Nil'i hemde kendimle beraber seni bir odaya kilitleyeceğim sonra olanlar olurken sıkıyorsa görümceyim bahanesiyle rahatız etsin bizi."
"Olanlar olurken derken? Ne olacak ki?"
Tezgahtaki ellerini belime sardı.
"Masumum benim, yok bir şey yaşarız alasını o zaman görürüz beraber. Ama sen yalnız kaldığın ilk an mektubu okumaya bak benim için şimdilik yeter."
✨✨✨
"Yenge benim valiz seninkiyle karışmış olabilir mi? Çünkü en son benim valizimin içinde beyaz bir kağıt yoktu. Ve o kağıtta da hanımelim yazmıyordu. Açabilir miyim?"
Mektubun, Oflaz'ın mutfakta beni sıkıştırdığı zaman bahsettiği mektup olmasının korkusuyla hızla yattığım yerden doğruldum. Kapıyı açtığım gibi sırıtan yüzüyle ve hala kapalı olan mektupla biraz olsun rahatlarken ona bunu belli etmeden elindeki mektubu ve uzattığı valizimi odamın içine ittirdim. Oflaz'ın geniş hayal gücünün sınırından emin olamadığım için Nil bu mektubu okuduğunda ne kadar rezil olacağımızı da kestiremiyordum.
"Yok yengeciğim açma sen mektubu. Sonra senin bana abin hakkında söylediğin o güzel sözlerden bir kısmını kendin için görürsen mektupta bu güzel tatili mahvetmek için başlangıç yapmış oluruz. Boş ver sen."
Dediklerimin tam olarak hangi kısmı için elini ağzına kapatarak aşağıya koştuğunu anlamasam da kapıyı yavaşça kapatıp tekrardan yatağımın üzerine oturdum.
Şu an bu mektubu okumak iki, üç parça olan kıyafetlerimi yerleştirmekten çok daha önemliydi.
Ciddi ciddi zarfa koyup üzerine yine hanımeli etiketi yapıştırmıştı. Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın o bu dünyadaki herkesten ve her şeyden çok daha özel ve farklıydı.
"Bu mektubu güzeller güzelim, hayatımın tek bahçesinde yetişen hanımelime yazıyorum. Yani aşkımdan oldu ki bir hata yapıp bunu ona iletemediysem ve okuyan bahsettiğim kişi değilsen mektubu ona götür. Evet Nil, bu mektup senin elindeyse daha fazla okursan seni asla kimseye vermem ve seve seve turşunu kurarım. Ama güzelim bu mektup şu an zaten sendeyse küçük uyarım için özür dilerim. Neyse asıl konumuza dönelim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gönderiliyor;Hanımeli Texting
HumorGeçmiş, unutulduğunda, ya da hatırlanmadığında karanlık suların altına gömülebilecek kadar basit olaylar silsilesinden ibaret değil. Tarih bir şekilde tekerrür eder ve geçmiş ne olursa olsun geçmemek için elinden geleni yapardı. Ve benim çıkmazları...