24.Bölüm

247 24 29
                                    

Ne demek bu?" Oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi,ben karşımda durup bir şeyler yapacak sanarken beni es geçerek odadan çıktı.Ben ne olduğunu şaşırmışken birde üstüne birkaç kilit sesi geldi."Hadi git de at şimdi o imzayı!"

Ben

şuan

odaya mı

kilitlenmiştim?

"Sen alçak pisliğin tekisin!"

Elimle kapıya vurdum."Duydun mu beni?Pisliğin tekisin!"

"Sina,"dedi kapının ardından."Söylemiştim zorla güzellik olur.Ben o imzayı atamayacağını söylüyorsam sen o imzayı atmayacaksın,atamazsın."

Buradan çıkmalıydım.Bizim evin tamamı kadar olan kütüphanede dolaştı bakışlarım."Ben kapalı bir alanda kalamam."dedim en mantıklı kozumu oynayarak."Beni buraya kilitledin."

"Orası kocaman, klostrofobik olsan bile orada rahat edersin.Alt tarafı birkaç saat."

"Bana kişisel hak ihlali vurgusu yapanada bakın!"

"Uslu dur,geri geldiğimde etraflıca konuşacağız."

Gözlerim kocaman oldu,kapıya vurmayı bıraktım."Birde gidiyor musun?"

"Burada mı bekleyeyim?"

"Bekleme!Şu kapıyı aç!" Kapıyı açamayacağımı biliyordum ama yinede zorluyordum."Açmam!Git kitap falan oku bir sürü kitap var orada,toplantı saatine kadar buradasın."

"Bu biraz fazlaca çocukca değil mi?"

Karşı taraftan ses gelmeyince duraksadım."Sana diyorum,bu yaptığın çocukça biliyorsun değil mi?"

Yine ses gelmedi.

"Ay,gittin mi?"

Ses gelmediğinde ofladım.Gerçekten gitmişti.Arkamı dönerek gerçekten kocaman olan odaya baktım.Bir süre acaba duvarlar üzerime üzerime geliyor da bir atak geçirir miyim diye bekledim,ama beklediğim gibi olmadı.Oda çok genişti.

Şimdi avukatım burada olsa anladık genişti bir sus falan derdi kesinlikle.

Kapıya yasladığım sırtımı hiç çekmeden aşağıya doğru kaydım.Elimdeki saate baktım,zaman geliyordu.Keşke telefonum yanımda olsaydı diye düşündüm o zaman haber verebilirdim.

En azından teyzeme.

Bir süre öyle kapının dibinde takıldım ama bu bir yerden sonra sıkıyordu.
Ayaklanarak cama yaklaştım,belki camdan çıkabilirdim.Bu fikrim cama yaklaştığım an yok oldu çünkü çok yüksekteydik,buradan atlarsam kesinlikle bir yerlerimi kırardım.Odanın içinde yaptığım hızlı turla farkettim ki başka bir çıkış yoktu.
Sinirlerime hakim olmaya çalışarak  kitaplara bakmaya başladım.Tek tek hepsine bakarak tekrar dolaştım odayı,bu benden saatlerimi aldı.Baktığım kitabı elime alıp inceliyor,beğendiğim bir yeri açıp okuyordum.Kitaplara daldığımda zamanın ne kadar hızlı geçtiğini anlamadım.Arada öldüm mü diye kontrole gelen,kapıyı tıklatarak burada olup olmadığımı kontrol eden biri vardı.

Bundan da sıkıldım çünkü bu kütüphaneyi bitirmek günlerimi alırdı.Kaç saattir buradaydım,neden artık çıkamıyordum?Hem toplantı saati de çoktan geçmişti.

"Off of,"dedim kendi kendime."Ne çektim beğ?Gerçekten ne çektim ben ya?Türkiye'nin en şey adamının kütüphanesine kitlettim kendimi." Kendi kendime söylenirken de destek alayım diye sağ dirseğimi rafa yaslamıştım."Nasıl becerdim bunu?Söyle Sina,nasıl bec-" Bir anda dengem kaybolduğunda önce başım döndü sandım.

Hayır başım dönmüyordu,raf hareket ediyordu!

Hareket eden raf!

Birkaç raf bir kapı çeklinde geriye doğru açıldığında dengemi sağlayamayarak düştüm.Ben daha rafın hareket ediyor olmasının şokunu atlatamamışken tavandaki kırmızı ışıkları görmek dilimin tutulmasına sebep oldu.

Oha.

Tek kelimeyle oha.

Hemen ayaklandım,kırmızı ışıklı oda diyince aklıma dekorasyon gelmiyordu benim;biz Tutku'yla çok film izlerdik çünkü.

Etrafıma göz atmak istediğimde gördüklerim karşısında ağzım açık kaldı.Kütüphanenin içinde gizli bir oda vardı.Ve bu oda adeta bir oyun odasıydı.

"Korhan Bey Korhan Bey dedik herif Christ-"

Ayağımın bir şeye takılmasıyla yeri boylamam bir oldu.Yine sırt üstü uzanıyordum ama bu sefer midemde bulanıyordu.Kim bilir neyin üzerinde uzanıyordum.Elimi alnıma attım.

"Korhan Bey Korhan Bey dedik herif Christian Grey çıktı arkadaş!"

"Efendim?"

📻



Radyoda Aşk (B×B Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin