45.Bölüm

166 13 31
                                    

Önümdeki dosyaya ne zamandır bakıyordum bilmiyorum.Boğazda, güzel ve oldukça pahalı bir restorandaydık.
Önümde imza atmamı bekleyen bir dosya vardı ve Korhan az önce masadan biraz uzaklaşarak bir telefon görüşmesine başlamıştı.Selim'e defalarca 'Sonra.' demesine rağmen Selim bana bakarak "Abi çok önemli, yoksa biliyorsun." dediğinde kalkmak zorunda kalmıştı.

R&S'ın hisselerinden bahseden kağıda baktıkça midem bulanıyordu.

"Neden bu kadar oyalandın anlamıyorum,çak imzayı gitsin."

Karşımda güneş gözlüğünü gözlerinden çıkartıp kafasına takmış kadına baktım."Senin için söylemesi kolay."dediğimde yüzünü buruşturdu.
"Sen demedin mi Selçuk bana yine aynı şeyleri söyledi diye?At imzayı işte."dediğinde yüzünü buruşturan bendim."Sırf Selçuk'a inat olsun diye imza mı atayım?"

"Sina,bir şey diyeceğim ama kızmak yok.Ben seni poh pohlamaktan çok sıkıldım.Ciddiyim bak.Koskoca Korhan Bademci gelmiş sana R&S'dan hisse teklif ediyor,sen bakıp duruyorsun kaç saattir.Sen anlamıyor olabilirsin ama adam senin için uğraşıyor,seni mutlu etmek için çocuk gibi eğleniyor seninle,sürekli yanında duruyor...Bak,sen uyuduğunda bıraktın ve uyandığında bıraktığın yerden devam ettin ama bu insanlar öyle yapmadı;kimse yaşadığımız o dört ayı yaşanmadı sayamaz anladın mı?Ben sana hiçbir şey yaşamadın demiyorum,yaşadıkların çok ağırdı ben olsam kaldıramazdım,bunu biliyorum.Ben sana artık yanındaki insanları yok sayma diyorum,özellikle de Korhan'ı.Seni helikopterle hastaneye getirdiğimizde herkes kahroldu,haftalarda kapından ayrılmadı kimse.Annem,babam,Korhan...Annem Korhan'ı defalarca kovdu,o yine de gitmedi."

Söyledikleri adeta birer cam parçasıymış gibi saplandı zihnime.Acıydı ama gerçekti.

"Sina,"dedi öne doğru eğilerek."Annem Korhan'a silah çekti."

Ne?

"Ne?"

"Annem Korhan'a silah çekti.Korumalardan birinin belinden almış,tuttu Korhan'a doğrulttu.Herkes bir anda anneme silah çekince Korhan bağırdı,silahları indirmelerini eğer indirmezlerse hepsini kendi eliyle öldüreceğini söyledi ve katı kendi korumalarından bile arındırdı.Sadece annem,ben ve o kaldığında annem Korhan'a yaklaştı ve silahı göğsüne dayadı.Korhan yine de burada,senin yanında."

"Tutku,ben.."

"Sana bunları öyle tavır yapmak için falan söylemiyorum,ben sadece mutlu ol istiyorum.Korhan'ı artık uzaklaştırma kendinden.Hem bana diyorsun insanların duygularıyla oynama diye hemde Korhan'a bir gelip bir gidiyorsun.Adama daha Selçuk'la konuştuğunu bile söylememişsin."

"Selçuk'la falan konuşmadım ben,tesadüfi bir şeydi o."

Ellerini teslim oluyormuş gibi iki yanına açarak kaldırdı."Sen öyle diyorsan.."

"Tutku,"dediğimde "Efendim?" diyerek kahvesinden bir yudum aldı."Saçlarını niye boyadın,söylemeyecek misin?"

"Bir şey yok,yemin ederim.Olsa söylemez miyim oğlum?"

"Söylemezsin."dedim gülerek.Söylemezdi,biliyordum."Ama yinede söyle olur mu?"

"Olur,söylerim."

Korhan'a bakmak için kafamı çevirdiğimde kahvemden bir yudum alıyordum."Gökhan bana aşık olmuş."

Ağzımdaki kahveyi yutmakta zorlandığımda ve neredeyse tüküreceğimde Tutku'ya döndüm."Ne?"
Omuz silkerek Boğaz manzarasına döndü."Öylemiş,kendi söyledi."

"Sen ne dedin peki?"

"Olmaz dedim ne diyeceğim başka?"

"Sen bilirsin."Diyecek başka bir lafım yoktu.Kendini nasıl rahat hissedecekse öyle yapmalıydı.

Radyoda Aşk (B×B Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin