49.Bölüm

175 13 59
                                    

Fiziktedaviden çıkar çıkmaz malikaneye gelmiştik çünkü ben yorulmuştum.
Kütüphanede oturmuş muhabbet ediyorduk."Şimdi sen beni affettin mi?"

"Affedecek bir şey yok ki ortada Sina."dediğinde kahvesinden bir yudum aldı.Dikkatim dağıldığında gözlerimi kapatıp açtım.

Bir yerden bi müzik sesi mi geliyordu yoksa ben deliriyor muydum?

"Bir şey mi oldu?"

"Yoo,yok ne olacak canım?"Su şişesinin kapağını açarak birkaç yudum aldım.Neden birden böyle olmuştu?
Korhan'ın güvenini kırdığımı hissediyordum,sanki artık eskisi gibi olamayacaktık.

"Korhan,ben çok özür dilerim."diyerek yanına sokuldum."Sen böyle uzak olunca bana ben hiç iyi hissetmiyorum biliyor musun?Çok kötüyüm şuan bak.Neyleyeyim yürümeyi yolun sonunda varacak bir yarim olmadıktan sonra demiş atalarımız."

"Bunu şuan uydurdun."dediğinde güldüm."Şuan uydurdum,ama ne güzel söylemişim değil mi?Yarimsin ya sen benim."Omuzumla omuzunu dürttüm."Hadi hadi,çok uzamasın bu iş."dediğimde güldü.

Gülüşüne kurban.

Kolunu omuzuma attığında minik bir kedi gibi sokuldum yamacına.Bence dünyanın en üzel yeri burasıydı.
"Yalnız gerçekten kovalamaya niyetin varmış.."

"Ne güzel kovaladım değil mi?"diye sordu."Gerçekten güzel kovaladın."diyerek başımı göğsüne yasladım.Kulağımın altındaki kalp atışları bir ninni gibi geliyordu.

"Barıştık mı şimdi biz?"

"Bilmem barıştık mı?"

"Ne istiyorsun söyle yapayım hadi."diyerek başımı kaldırdım."Hadi söyle,yapayım."

"R&S'nın hissedarı olmanı istiyorum,imzalayacak mısın?"dediğinde sunduğu teklifi bir gözden geçirdim.Adamın teklifinin bile bir havası vardı.İtiraz etmeden kafamı yukarı aşağı salladım.Dudağının kenarı havalandı.
"Magazine fotoğraf verelim istiyorum,verecek misin?" Kalbimin teklediğini hissettim.Türkiye'nin en şey adamı magazine fotoğraf verelim diyordu,o adam benim sevgilimdi.
Kafamı yeniden uslu bir çocuk gibi salladım."Şeref duyarım."

Gözleri dudaklarımda oyalandığında "Sen böyle hep ben ne dersem kabul mu edeceksin?"dedi.Dudaklarımın kenarı yavaşça havaya kalktığında "Neden olmasın?"diyerek dudaklarına doğru yaklaştım.

"Sina.."diye mırıldandı.Ellerimi yanaklarına koydum,sakalları avuç içlerime battı."Hı?"

"Daha tam anlamıyla iyileşmedin."
Omuz silkerek bir bacağımı diğer tarafa atarak kucağına çıktım.Elleri belime yerleştiğinde gözleri dudaklarımdaydı ama sürekli sağlığımla ilgili bir şeyler söylüyordu.Duymuyormuş gibi yaparak tenine minik öpücükler bırakıyordum.

"Sina b-"
Dudağının kenarını öptüğümde lafı yarım kaldı.Ağzının içinde bir küfür mırıldandığında dudakları dudaklarımın üzerine kapandı.
Gülümsedim.

Dudakları dudaklarımı esir almışken eli vücudumda dolaşıyordu.

(+18
bir başladık,başlangıç o başlangıç)

Öpüşü derinleştiğinde ve ellerim kemerine doğru ilerlediğinde üzerimdeki tişörtün eteklerinden tuttu ve bir çırpıda üzerimden çıkarttı.Gözleri tenimde gezinirken dudakları tenime yaklaştı ve iki göğsümün ortasına bir öpücük bıraktı.Dudaklarının değdiği yer yanıyormuş gibi hissediyordum,kucağındaydım ama düşmemek için omuzlarına tutunmam gerekmişti.

Shut your mouth and run me like a river

Köprücük kemiklerime ve oradan da boynuma çıktığında gıdıklandım.Kafamı arkaya doğru eğerek dudaklarına alan tanıdığımda olduğum yerde hareketlendim.Tenlerimizin arasında kumaşlar olmasına rağmen tenini tenimde hissediyordum.

Radyoda Aşk (B×B Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin