7.Merhaba (2)
"MaryAnne"
Kahvaltıdan sonra Kyrie özel olarak Maryanne'i odaya çağırdı. Maryanne gülerek odaya koştu ve sordu,
"Çay yapayım mı Genç hanım?"
"Gerek yok. Bir dakika oturmak ister misin? Sana bir şey sormak istiyorum."
MaryAnne gözleri açık yere oturdu.
Kyrie ona defalarca sandalyeye oturmasını söylemişti, ama MaryAnne her zaman yerde oturmakta ısrar etmişti, bu yüzden Kyrie onu ikna etmekten vazgeçti.
"Dün bahsettiğin şey..."
"Dün?"
"Çok endişe verici bir şey söyledin."
MaryAnne diğer tarafa baktı ve gözlerini devirdi.
"MaryAnne bunun hakkında konuşmak istemiyor Genç bayan."
"Sanırım dün 'Onu' gördüm."
MaryAnne aniden şiddetlendi.
"Onu 'gördüm' mü!"
"Evet, sanırım. En azından diğer insanlar gibi olmadığını öğrendim."
MaryAnne titremeye başladı. Bu Kyrie için işleri daha karmaşık hale getirdi.
'Bu nasıl bir tepki böyle?'
"Onunla konuştunuz mu, Genç bayan?"
"Pek sayılmaz. Gözlerimizin buluştuğunu hissettim."
"Pencereyi açtınız mı?"
"Bana dışarı çıkmamamı söylediğinden beri çıkmadım."
Açmak istemedi.
"Bir ihtimal, hiç ses çıkardınız mı?"
"Hareketsiz durmama rağmen beni gördü."
Tüm zor sorulara rağmen, Kyrie şüphesiz cevap verebildi. Maryanne'in kötü niyetli olmadığını sadece onun için endişelendiğini biliyordu
Kyrie'nin cevabını duyduktan sonra MaryAnne ağzını açtı ve ağır bir iç çekti.
"Asla dışarı çıkmamalısınız, bu çok tehlikeli!"
"Konusu açılmışken, o şey de neydi?"
"MaryAnne bilmiyor! Ama bu korku... Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim."
MaryAnne konuşmanın iyi bitmemesi konusunda endişeliydi. Yapacak daha çok işi olduğunu söyleyip odadan çıkmadan önce Kyrie'ye bir şey daha söyledi...
"Asla, asla odanızı terk etmeyin!"
***
Kyrie sıkılıyordu.
Manzara daha iyi olsaydı çok daha keyifli olurdu.
Sadece odasına getirilen kitapları okuyabiliyordu veya Laura'nın mektubuna cevap verebiliyordu. Başka bir şey yapmıyordu.
Öğle yemeğinde rehber kapıyı çaldı. Kyrie can sıkıntısından öldüğünden çok mutlu oldu.
"İçeri gel!"
Rehber Kyrie'yi selamladı ve burnu dizine ulaşana kadar eğildi.
"Genç bayan! Sizden af dilemek için buradayım. Yoğun kar yağışı nedeniyle hemen çıkabileceğimizi sanmıyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obey Me
RomanceO zaman, nişanlısı Veliaht Prens tarafından terkedilmiş kendi özgür yolculuğuna çıkma hakkı tanınmıştı. Fakat. [Merhaba.] O uyanmıştı, hayır, o onu uyandırmıştı. [Ben Nathaniel.] Dedi. [Buradaki insanlar bana 'Son' der.] Kış kralı gibi güzel bir ada...