Obey Me

27

27. Nişan Töreni

Uzun zamandır görmediği Eden daha canlı görünüyordu. Rubinia da balo salonundaki herkesten daha büyüleyiciydi. Boynunda canlı bir şekilde parlayan pembe safir bir kolye ile kraliçeye benzeyen görkemli bir duruş hissi gösteriyordu.

"Güzel bir gece, bayanlar ve baylar."

Eden bardağını kaldırdı. Büyüleyici bir gülümsemeyle etrafına baktı.

"Ama elbette bu gece yanımda duran Tanrıça kadar güzel bir şey yok, bu yüzden lütfen bunun için beni bağışlayın."

Kalabalık hoş bir kahkahayla karşılık verdi.

"Kutsal Tanrı adı altında nişanlanmaya yemin ettiğim güzel nişanlım Rubinia Cassner'ı tanıtmak istiyorum."

Rubinia bir adım öne çıktı. Adımları sevimli küçük bir peri gibi büyüleyici görünüyordu.

"Ben Rubinia Casner, Veliaht Prens'e yardım etmek için elimden geleni yapacağıma söz veriyorum, bu yüzden lütfen onun için uygun ortak olmam için bana rehberlik edin."

Sonunda resmi olarak nişanlanan ikisi yüz yüze geldiler ve kadehlerini kaldırdılar. Herkesin yeni nişanlanan sevgiliyi tebrik etmek için kadeh kaldırdığı anda Kyrie, Rubinia'nın bakışlarının ona yöneldiğini hissetti. Sadece bir his değildi. Yeşil gözleri onunla açıkça alay ediyordu.

Herkes bardağı indirirken, kiraz gibi küçük bir dudak kelimeleri sessizce ağzına aldı.

'Ben kazandım.'

Ve herkesin beklediği zaman Rubinia Cassner, kraliçe edasıyla Kyrie'ye yaklaştı. Yoluna çıkan herkes senkronize bir halde kenara çekildi.

"Aman Tanrım."

Rubinia'nın sesi cilveli bir şekilde bir kafiye gibi süzüldü.

"İşte buradasınız Leydi Buchanan!"

Oldukça tiz çığlığı hiç zorlanmadan herkesin dikkatini çekti. Sesi yüzünden olmasa bile, halkın dikkatini nasıl çekeceğini bilen bir kadındı.

"Nişanınız için tebrikler Prenses Cassner."

"Teşekkür ederim. Beni tebrik edeceğini biliyordum!"

Rubinia gülümsedi.

"Eden Yedi Ailenin reisleriyle konuşmaya devam etti."

"Neden bana eşlik etmeye gelmiyorsunuz?"

Kyrie'nin yanında duran Laura keskin bir şekilde mırıldandı. Sesi çok gergin geliyordu.

"İsterdim, ama korkarım ki Veliaht Prensin yanında duracak lütuftan yoksunum."

"Hmm? Ne önemi var ki?"

"Buchanan Evi'nden Leydi Kyrie çok prestijli bir aileden geliyor, bu yüzden buraya en iyisinden öğrenmek amacıyla geldim!"

Rubinia bu sözleri yüzünde alay ifadesi olmadan söyledi. Bakışlarının derinliklerine sessizce serilmiş bilinmeyen bir zafer ile sadece nezaket vardı.

Bu nedenle herkes spekülasyon yapmakta tereddüt etti, çünkü sözler alay konusu olmasına rağmen, masum bir yüzle eşleştirilen doğal erdemi söylediklerini ciddiye aldırttı.

Sadece yüzünü gören Laura ve Kyrie yüzlerini sertleştirdi. Kyrie, Laura'nın cevap vermesini engelledi.

"Ekselansları bunu söylemek için kasıtlı olarak buraya gelmek zorunda değildi, cevap verecek hiçbir şeyim yok. Majesteleri zaten benden daha iyi. "