Obey Me

21

21.Aşağılama

Elsus'a vardıktan kısa bir süre sonra başkentten Kont Buchanan tarafından yazılmış bir mektup geldi.

"Kyrie sen ne yapıyorsun?! Seni biraz düşünmen için Elsus'a gönderdim, rastgele bir adamla yattığını söyleyen söylentileri duymam için değil! Hemen o adamla birlikte Başkente geri dön!」

***

Ülke çapında eşi görülmemiş bir kar yağışı oldu. Ancak, gizemli bir nedenden dolayı, Kyrie ve Nathaniel'in bindiği arabaya her zaman eşlik eden ılık bir bahar rüzgarı vardı.

Kyrie, Nathaniel'in bir an önce başkente varmak istediğini fark etti, artık yoldan sapmak bile istemedi. Fikrini neden değiştirdiğini bile soramıyordu.

Etrafı gizemli güçlerle çevrili gibi görünen araba, Sel Arellano'ya daha önce Elsus şehrine ulaşmak için harcadığı zamanın yarısı kadar daha hızlı ulaştı.

Buchanan'ın konağının manzarası arabanın penceresinden geçtiğinde, Kyrie Nathaniel'e yakınlaşıp eğildi.

"Sana söylemem gereken bir şey var."

[Devam et.]

"Babam Cesar Buchanan güç için açgözlü bir adam."

[Hmm.]

"Son zamanlarda nişanımı bozdum. Bu nedenle, lütfen kızının getirdiği adamı kesinlikle iyi görmeyeceğini önceden anlayın."

Nathaniel garip bir şekilde güldü ve sonra mırıldandı.

[Ne pislik!]

Kyrie, Nathaniel'in mırıltısını duymamış gibi davrandı.

"Eğer babam konaktayken Lord Nathaniel'e kaba davranırsa, lütfen onun tavrını anlayın."

Başka bir deyişle, Kont Buchanan'dan kaba muamele gördüyseniz, lütfen söz konusu kaba muamelelerden hiçbirini duymamış veya görmemiş gibi davranın.

Nathaniel, Kyrie'nin isteğini kabul edip etmemeye istekli olup olmadığından o kadar emin olmadığını anlatan bir bakış attı.

[Babana benim 'Son' olduğum gerçeğini anlatmamı istemiyorsun.]

"Evet."

[Gerçekten umurumda değil, ama senin bundan rahatsız olmayacağından emin misin?]

"Üzgün olmam, Başkent'in yok edilmesini istediğim anlamına gelmez."

[Ah. Aile sevgisi, ne kadar takdire şayan.]

"Lütfen bana bu iyiliği yapar mısın?"

Nathaniel sakin, soğuk bir gülümsemeyle Kyrie'ye baktı.

[Tabi.]

Söylediği şey çok acımasızdı, Kyrie acı bir gülümsemeyle başını çevirdi.

***

Cesar Buchanan ikisini de 'Kızımla oynayan bu işe yaramaz adamın yüzünü görelim.' diyen bir yüzle karşılayacaktı.

Ama arabadan inen Nathaniel'i görünce, ifadesi aniden değişti.

Nathaniel, onu görenleri korkutacak göz alıcı bir mimariye ve görkemli bir tasarıma sahip olan konağa baktı.

Sonra selamlamak için Cesar'a yaklaştı.

[Sen bir Buchanan'sın.]

Genç ve yakışıklı bir adamın gri saçlı, orta yaşlı bir asilzadeye bu kadar kayıtsız davranması son derece alışılmadık bir davranıştı.