Büyük bir holding iş sahibi Pars Aras. Ve en alt rütbede çalışan onun güzeller güzeli küçük kızı Lidya Özer.
X Gerçek baba kız hikayesi değildir!
X Yaşı küçükler için uygun değildir.!
Sizleri bölümle baş başa bırakıyorum iyi okumalar dilerim <3
L&P 🎀
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabadan indiğimde çantamdan anahtarımızı çıkartıp kapıyı açtığımda Pars da arkamdan geliyordu. Girişte oturup ayakkabılarımı çıkartırken Pars ceketini çıkartıp askılığa astı.
"Giyme diyorum şu ayakkabıları. Ne kolay giyiliyor, ne kolay çıkıyor?" dediğinde zorlukla çıkarttığum converselerimi kenara attım.
"Çıkarttım!" dediğimde istemsizce güldü halime. Seviyordum ne yapayım?
"Önce banyo yapalım, sonra yemek yeriz." derken onun peşine takılıp merdivenlerden çıktım. Çantamı ve ceketimi odama atarken Pars'ın peşinden banyoya girdim. Üzerindeki yeleği çıkartıp kirli sepetine atarken üzerimdeki gömleği çıkarttım.
"Bu gece buradasın değil mi?" dediğimde başını salladı. "Evet bebeğim." Bunun heyecanı ile kıpırdandığında, yanıma gelip önüme gelen saçları alıp geriye attı. Onun gömleğinden belli olan sportif vücudunda gezindi parmaklarım. Geniş omuzları ve boyuna göre normal bir kilosu vardı.
Güçlü kaslı kolları ise en sevdiğimdi. Ve gözleri...
Gömleğimin son bir kaç iliğini çözdüğünde omuzlarımdan düşürüp çıkarttı gömleği. Onun gömleğini de ben çözmeye başladığımda sütyenimin kolçasını kolaylıkla açıp göğüslerimi açığa çıkarttı.
"Bu gün yaramazlık yaptın mı bebeğim?" dediğinde bakışlarımı kaçırdım.
"Sadece şey oldu..." dediğimde kaşları çatıldı.
"Dinliyorum?"
"Biz yemek yemeğe indiğimizde çocuklarla oturduk. Yani Selim, Serkan ve Ömer de vardı." dediğimde belime uzanıp eteğimin düğmesini çözüp fermuarını indirirken eteği belimden indirdi.
"Devam et..." sinirlenmeye başladığı barizdi. Erkeklerle konuşmamdan hoşlanmıyordu. Onların yanına yaklaşmamadan bile hoşlanmıyordu. Bundan bende hoşlanmadığım için gerekmedikçe "erkek cinsinden" uzak duruyordum zaten.
"Beni yarın akşam için bir şeyler içmeye çağırdılar?" Buna kızacağını biliyordum. Çok kızacak ve hatta ona bunu sorma gereksimi denediğim için bile ceza alabilirdim.
Sorumu düşündüğünde yüzü gevşedi. "Bunu düşüneceğim." dediğinde şok halinde ona baktım. Gerçekten gitmeme izin verecek miydi? Neden?!
"Pekala." Üzerimizi çıkartıp banyo yapmaya başladığımızda babam hep olduğu gibi beni yıkamaya başlamıştı. Sessizce onun sözünü dinleyip biraz biraz ona sırnaşarak sokulduğumda suyun altında köpüklerimizden arınarak temizlenmiştik.
