Büyük bir holding iş sahibi Pars Aras. Ve en alt rütbede çalışan onun güzeller güzeli küçük kızı Lidya Özer.
X Gerçek baba kız hikayesi değildir!
X Yaşı küçükler için uygun değildir.!
Uzun bir aradan sonra sizlerleyim. Keyifler on üzerinden kaç?
Bölümde +18 sınırı bulunmaktadır. Küçükler için uygun değildir.
İyi okumalar dilerim.
. . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
L&P
Geçmişi geride bırakmak, belki de hayatımı düzene sokmanın tek yoluydu benim için...
Geçmiş ne kadar uzaksa, gelecek o kadar görünür hale geliyordu.
Yaptığım hatalar, susuşlarım, aclığım, sevgi yoksunluğum... Hepsi bir dersti benim için. Hepsi birer hatadan birer ders olmuştu bana. Birer birer...
Belki milyon tane yaptığım hatalarım, yirmi bir yaşına girmek üzereyken hayatıma giren yeni bir canlı ile artık sadece ders olmuştu.
Öyleydi.
Aldığım dersler sonucu bir çok şey öğrenmiştim. Asla ama asla kızımı yanlız bırakmamayı. Aşkım ne kadar büyük olursa olsun, annem gibi olmak yerine kızımı tercih etmeyi öğrenmiştim. Ondan asla vaz geçmemeyi, ona asla üzgün olduğumu, yorgun olduğumu belli etmemeyi öğrenmiştim. Onun hayatı, okulu belki aşkı için bile kendi hayatımdan paylar verebilmeyi öğrenmiştim.
Belki de annem kötü bir anne değildi. Bu yüzden onu suçlamayı bırakacak kadar vazgeçmiştim ondan. Kendi parçamı yaşatmayı seçecek kadar vazgeçebilirdim aşkımdan...
Yol boyunca suskunluğumu bozmamıştım. Camımdan yüzüme vuran hafif soğuk olan esinti içimdeki ateşi söndürürcesine rahatlatıyor gibiydi.
Aile kurmak gerçekten gözümde gittikçe büyordu. Kendime ne kadar çok, iyi bir anne olacağımı söylesem bile karanlık tarafım benimle alay etmekten asla cekinmiyordu.
Akşam üzeri olmuştu. Büyük, gösterişli bahçe kapısı açıldığında yeni dekor edilmiş bahcenin içinden geçerek malikaneye gelmiştik. Arabadan indiğimde evin kapısından çıkan Furkan Bey ile göz göze geldik.
"Kızım?" dedi gülümseyen yüzü ile. Birbirinden bir süredir uzakta kalan baba kız ilişkilerinden sayılmazdık fakat bir tarafım ona inanmak istediği için gülümsedim.
"Yanlış bir zamanda gelmedim değil mi?"
"Burası senin evin, istediğin zaman geleceksin elbette." dedi ağırlaşan bakışları. Ev artık gözüme daha yakın geliyordu. Bunu istemsizce benimsemiş olabilirdim ama hala evim gibi hissetmeme yetmemişti.
Belki de kendimi bir çok evi olan zengin şımarık kızların yerine koymalıydım. Saçlarımı savurup güneş gözlüklerimle pahalı arabalardan inerken göz kıpmalı ve havalı bir şekilde benim olmayan evi, hiç bir şey olmamışcasına benimmiş gibi sahiplenmeliydim.