Daddy's Girl || +18

LP/32

Süpriiizz ben geldim...

Bölüm içinde +18 sahneler barındırmaktadır. (Hatta +20 diyebiliriz) Lütfen uyarıyı dikkate alıp, yaşınızın tutmadığı sahneleri, kendiniz için okumayınız...

Ihım.

Keyifler on üzerinden kaç?

Herkes geldiyse, hepinize iyi okular dileriim <3

🎀

Gece olmuştu. Pencereden izlediğim orman manzarası, karanlığa bürünmüştü. Yoldan kimseler geçmiyor ve gözükmüyordu.

Hava sessiz ve sakindi fakat hep olduğu kadar masum görünmüyordu. Karanlığın sessizliği ilk kez beni sakinleştirmek yerine korkuyordu...

Uyumamı bekliyor olmalarından korkuyordum. Gece karanlığı demek şeytanların ortaya çıkması demekti benim için. Yanımda Pars'ım da yoktu. Yanımda kırmızı battaniyem ve Karam'ımda yoktu. Eskiden olduğu gibi yalnız, bir başımaydım.

Oturup düşünmüş ve ne yapacağımı bulmaya çalışmıştım. Fakat kaçmaya çalışmak, Pars'ın beni almaya gelmemesinin taktirinde bir bakıma yakalanmak demekti. Ve bebeğime bir şey olmasında hiç istemediğim bir şeydi.

Kapı kilidi açıldığında irkilerek gelen kişiye baktım. Kapı açıldığında elinde tepsi olan tanımadığım bir adam içeri girdi. Tepsiyi sandalyeye bıraktığında bana döndü.

"Yemeğini ye, sonra almaya geleceğim!" Ters ters bana baktıktan sonra çatık kaşlarıyla odadan çıkmak üzereyken ayaklanarak ona yaklaştım.

"Benim tuvalete gitmem gerekiyor!" dediğimde alayla güldü.

"Bu numarayı yer miyim sence? Başka bir bahane bulmalısın!" dediğinde başımı salladım.

"Numara değil! Bir gündür buradayım, yeterince tuttum!" dediğimde ciddileşerek bana baktı. "Götüreceğim ama kaçmayacaksın! Yoksa pişman ederim!"

"Tamam." dedim elimi kaldırarak. "Bir şey yapmayacağım."

"Gel." Gösterdiği yöne doğru giderken uzun koridora çıktık. Ofis katı gibi bir yerdeydik. Burada bir sürü kapalı kapı vardı.

Beyaz koridorların sonuna ilerlediğimizde WC yazısı önündedi kapıda durduk.

"Üç dakikan var, uzun sürerse girerim!" dediğinde çekinerek içeri girdim. Eski ofis tuvaletinin içi oldukça kirli gözükürken kapıyı arkamdan kapattım. İçeride dolap yada herhangi işime yarayabilecek bir şey yoktu. Tamamen boştu.

İşimi halledip etrafa bakındım son kez, ve aklıma gelen fikirle elime bir sürü tuvalet kağıdını dolayıp içime sakladım.

Bu fikrin aklıma tuvalette gelmiş olmasının yanı sıra, umarın işe yarardı.

Kapıyı açtığımda adam kolumdan tutup beni çekiştirerek eski kaldığım odaya götürdü. Sessiz kalıp odaya girdiğimde sertçe kapıyı kapatıp ardından kilitledi.

Yetirdiği yemeği umursamadan yatağıma oturduğumda bir süre bekledim.

Yapmam gereken belirli şeyler vardı fakat zaman azdı. Ve bir ihtimal tanrının benim yanımda olması gerekiyordu.

Aksi taktirde işe yaramazsa biterdim!

Ayağa kalkıp yatağı iterek çekiştirdim ve kameranın altına, kapının arkasına konumlandırdım. Karnıma ağrı girmeye başladığında derin nefesler alıp yatağın üstüne çıktım ve içime sakladığım peçete rulosunu kamerayı kapatacak şekilde bolca sardım.