Büyük bir holding iş sahibi Pars Aras. Ve en alt rütbede çalışan onun güzeller güzeli küçük kızı Lidya Özer.
X Gerçek baba kız hikayesi değildir!
X Yaşı küçükler için uygun değildir.!
Araları uzatmadan yine sizlerleyim, keyifler nasıl?
Bölüm hakkında yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyor olacağım, iyi okumalar dilerim...
L&P . . .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7 Yıl Sonra;
"Hadi gidiyoruz!" Üzerime ceketimi aldığımda çantamı hazırlamaya başladım. Islak mendil, peçete, araba anahtarı, ev anahtarı ve cüzdan. Tamam!
"Anne düşündüm ki, oraya gitmek istemiyorum..." üzerine giydiği kısa kollu tişörtünün yakasını düzeltirken ona baktım.
"Neden anneciğim?"
"Zaten o çocuklarla beş gün birlikteyim, bu gün benim tatil günüm olması gerekiyor..."
"Ama söz verdik anneciğim geliyoruz diye, ne yapalım?"
"Gitmeyebiliriz?" Benim oğlum diye demiyordum, zeka küpüydü.
"Peki madem, gitmeyelim. Ama mesajlarda BulemSu'yun annesi de gelecekti, istersen gitmeyiz tabi." eli yavaşça saçlarına giderken bana çaktırmamaya çalışarak saçlarını düzeltti.
"Pekala o zaman geldiğimde bir saat tabletle oynarım?"
"Yarım saate anlaşırım..." elimi uzattığımda gözlerini kısarak elimi sıktı.
"Kırk beş dakika."
"Otuz dört dakika elli dokuz saniye..." asla otuz beşi geçenezdi.
"Anlaştık." Ellimiz tokuştururken arkasını dönüp odasına yürüdü. "Zaten on dakikada kapanıyor tablet..." ona umutsuzca bakarken aynada kendime baktım. Öğretmeni özellikle uyarmış ve gelmemizi rica etmişti. Bütün sınıf velileri olarak parkta toplanacaktık. Canım oğlum Azer arkadaş ortamlarına pek katılmadığı için sorunu gözlemlemek üzerine parka gitmeyi kabul etmiştim.
Ne kadar kötü geçebilirdi ki?
"Aanneee daliba pembe elbisemi bulamıyorum!" Bu kızım Hera Asta Aras. Dört yaşına yeni girmişti. Azer'in görünüşü ne kadar bana benziyorsa, Asta da aynı Pars'a benziyordu. Sarımsı ela gözleri ve kahve saçları vardı. Bu babasına benzemesi için oldukça yeterli sebeplerdi...
"Anneciğim onu dün de giydiğin için, makinaya atmıştık hatırladın mı?"
"Ama anne, şeker kızların şeker gibi elbisesi olur! Ben pembe elbisemi istiyorum..."
"Ama dün dondurma lekesi oldu?"
"Bir şey olmaz anne, gerçekten! Sonuçta dondurmalar tatlıdır..." dudağını büzüp bana son derece tatlılık yaptığında yanaklarını ısırmak istesem de arkamızda bizi izleyen Azer'in gülme sesiyle kısık bakışlarla ona baktım.
