Gözlerimi bu konakta uyuduğum ikinci gecenin sabahına açtığımda, gözlerimi açtığım gibi göz göze geldiğim o adama bakıyordum.
Bugün itibariyle beşinci gününe giren evliliğimiz boyunca onun yüzünü durup da hiç incelememiştim. Kahverengi çekik gözleri, hemen gözlerinin üzerindeki biçimli kalın kaşları, hafif alnına dökülen koyu kahve dalgalı saçları, kirli sakalı, düz sivri burnu ve pembe dudaklarıyla bir ressamın tuvalinden çıkabilecek en güzel resimlerden biri olabilirdi.
Yüzü yakışıklıydı ama ruhu, karakteri için aynı düşüncelere sahip değildim. Yüzünü incelemem belki beş belki on dakika sürmüştü ve ne yaptığımın farkına varıp hemen silkelenmiştim.
Yataktan ayaklarımı sarkıtıp oturduğumda onun da yataktan kalkıp banyo kapısına yöneldiğini fark ettim.
Sabah sabah beni izliyordu ve belkide saatlerdir bu pozisyondaydı. İlk iki gün ve şu yaşadığım son iki günün bu denli farklı olması ciddi anlamda dengemle oynuyordu.
Bir süre yatakta oturdum, içerden su sesi geliyordu ve kesinlikle benimde o suya ihtiyacım vardı ama kolumu bile kaldıramazken kendimi yıkayabileceğimden emin değildim.
Banyo kapısı açıldığında ayağa kalkmaktan vazgeçtim çünkü Mirza banyoya giderken kıyafet almamıştı dolayısıyla şuan çıplak olabilirdi ve bu şuan görmek isteyeceğim son şeydi.
Adım seslerinin ardından bakış açıma ayakları girdiğinde bileklerinde biten eşofmanı görmemle rahatlayıp kafamı yüzüne kaldırdım. Kendimce oynadığım tıp oyunu artık canımı sıkmaya başlamıştı.
Ağzımı açtığımı fark ettiğinde oyalanmadan ellerimden tutup beni kaldırdıktan sonra ben ne olduğunu anlamadan dizlerimin arkasından ve sırtımdan tutup beni kucağına almıştı.
Beni kucağına almıştı!
Şoktan tek kelime edemezken çoktan banyodan içeri girmiştik. "Korkma." dedi beni yavaşça aşağı indirirken. Sırtım sıcak suyla bulaştığında ne yaptığını anlayarak ona ayak uydurum. Belki bana dokunmasına izin veremezdim ama bu şekilde bana emrivaki yaparak yıkamasına verebilirdim.
Kendi içimde çelişiyordum.
Beni suya bıraktıktan sonra ellerini sudan çıkarırken kafasını eğip omzuma küçük bir öpücük bırakmıştı.
Susmaya devam ettim.
Bir konuşursam acımasız olacaktım.
Mirza doğruldu, suyu açtı. Küvetin içi doluydu, sanırım saçlarımı yıkayacaktı. Beklediğim gibi yavaşça, bıkmadan dakikalarca, nazikçe saçlarımı yıkadı. Eğer o eller birkaç gün önce bana şiddetle çarpmasaydı, gerçekten tutabilirdim.
Saçımı durularken "Uyuyamadım." dedi, sabah uyanır uyanmaz beni yıkadığına göre herhalde kötü kokuyor olmalıydım. Aman! Çokta rahatsızsa gidip koltukta uyusaydı haspam!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet +18
Romance(+18) Yetişkin içerik, şiddet öğeleri, istismar ve küfür içermektedir. Yaş farkı vardır. Yaşım 17, bu yaştaki normal bir insanın korkusu nedir? Okuyacağı okul? Gireceği sınav? Olabilir. Ama benim korkum bunlardan biri değil. Eğer bu topraklardaysanı...