Arin
Stresliyim. Lilya'nın ne tepki vereceğini bilmiyorum. Bana küsebilir, babasından kıskanabilir ve benden uzaklaşabilir. Tüm bu ihtimaller bende sadece stres yaratıyor. Hiç iyi bir şey düşünemiyorum, hala gecenin etkisinden çıkabilmiş değilim.
Sağlıklı düşünemiyorum, sürekli olumsuz ve korku dolu düşüncelere çekiliyorum. Yol boyunca düşünüp, karar verebildiğim şey destek alabilmek. Bu düşüncelerime sebep olan başka bir nedende dışarı çıkmış olmak.
Lilya da durgun olunca, arabada pekte ses yok haliyle ve ben, düşüncelerimle baş başa kalmış durumdayım.
Sonunda beni bu duygu halinden kurtaran şey arabanın daha önce geldiğim binanın önünde durması oldu. Aceleyle, bir süredir nefes almıyormuş gibi arabanın ön koltuğundan hemen indim.
Ediz'le aramda garip bir gerilim vardı. Her ne kadar gelip unutalım dese de, öyle hemen unutulabilecek bir şey yaşamamıştık. Özellikle benim açımdan, hafızamdan uzun süre gitmeyen kötü anılarımın yanında yerini almıştı.
Ediz yanıma ilerledi, arka kapıyı açıp Lilya'nın kemerini çözdü. Lilya başını kaldırıp geldiğimiz yeri görünce heyecanla yerinde kıpraştı. "Seda'ya mı geydik baba ya!?" dedi, öncesinde nereye gittiğimizi ona söylemediğimiz içindi bu tepkisi. Lilya hiç beklemediğim bir hızda Ediz ve benim ellerimizden tutup binaya doğru çekiştirmeye başladı.
Gözlerim bu görüntü karışısında hüzünle titreşti. Ediz'in bana baktığını biliyordum ama ben ona bakamıyordum. Sadece bizi çekiştiren Lilya'yı ve ellerimizi izliyordum.
Asansörün önünde ve içinde, gideceğimiz kata kadar hissedilebilen bir gerginlik vardı. Gergin olan Lilya değil bizdik ama çocuğu da germişiz gibi, sesi soluğu çıkmıyordu.
Sonunda asansör beklenilen katta durunca hep birlikte indik. Bizi danışman karşıladı ve zaten randevu saatimizde geldiğimiz için odaya doğru yönlendirdi.
Odaya girer girmez, Lilya burda çok sevdiği top havuzunu görür görmez içine atladı. Gözü geldik diye heyecanladığı Seda Hanım'ı bile görmemişti. Bu haline gülümseyip ayakta bizi bekleyen Seda Hanıma doğru Ediz'in peşinden adımladım. Kısa bir selamlaşmanın ardından Seda Hanım eşliğinde deri koltuklara oturduk.
Daha önce Ediz bir hafta iş için kaybolduğunda Lilya'yı getirmiştim, onun dışında gelmesem bile kendimi yabancı hissetmiyordum.
"Biraz bahsetmiştim, tekrar bir özet geçeyim; Lilya'ya arkadaşı seni neden annen almaya gelmiyor diye sormuş. Olay bu kadar. Bende öğretmeninden öğrendim. Lilya öyle bir tepki verdi ki, tüm çocuklar toplanıp onunla dalga geçtiler sandım. Bu kadarla sınırlı kalan bir olay için de ne yapacağımı haliyle bilemedim." Seda Hanım bir şeyler sormuştu ama ben kaçırmıştım. Ediz'in ağzından çıkanlarla dünki olayı ilk defa dinledim. Benimle paylaşmaya fırsatı bile olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet +18
Romance(+18) Yetişkin içerik, şiddet öğeleri, istismar ve küfür içermektedir. Yaş farkı vardır. Yaşım 17, bu yaştaki normal bir insanın korkusu nedir? Okuyacağı okul? Gireceği sınav? Olabilir. Ama benim korkum bunlardan biri değil. Eğer bu topraklardaysanı...