28. Yaralı

1.8K 201 28
                                    

Bir hafta

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir hafta.

Bir hafta geçmişti o gideli.

Tam bir haftadır, Lilya'yı kandırmaya çalışıyor, babasının onu bırakmadığına dair ikna etmeye çalışıyordum. Travmaları olan bir çocuktu, ben onun için yeni tanıdığı biriydim sadece. Babasını istemesi en doğal ve normal olanıydı. Ama yinede o neticede üç yaşında bir çocuktu ve babasını unuttuğu anlar da olabiliyordu. İşte o anlarda, onunla oldukça yakınlaşmıştık. Pedagog Lilya'nın bağlanmaya aç olduğunu söylerken oldukça haklıydı. Aramızda artık gözle bile görülebilecek bir bağ vardı.

Tam bir haftadır, İlay'la ben ilgileniyordum. Gündüzleri sadece karnını doyursam da, geceleri çoğunlukla baş başa oluyorduk. Konuşamasa da, karnını doyururken bana bakmasıyla, kucağıma geldiğinde sakinleşmesiyle, benimle uzun süre bir araya gelemediğinde huzursuzlanmasıyla biliyordum ki, onunla da aramızda bir bağ oluşmuştu. Belkide Lilya'yla olandan çok daha kuvvetli bir bağdı.

Tam bir haftadır, Ediz'in annesi Selma Hanım'la birlikte kalıyorduk. Bana asla bir zararı dokunmuyordu hatta beni düşündüğünü bile söyleyebilirdim. Ediz'in gelmemesi konusunda içimi rahatlatıyor, çocuklar hakkında bana yardımcı oluyordu. Birlikte türk kahvesi içip karşılıklı sohbet bile ediyorduk ki, bu benim için uzun zamandır bulamadığım bir nimet gibiydi.

Tam bir haftadır, aslında gördüğüm rüyanın etkisinden çıkamamıştım. Deli gibi sürekli Ediz'i düşünüyordum. Aramızda geçen konuşmaları sürekli içimden tekrar ediyordum, bazen bana olan tavırlarında ekstra hiçbir şey bulamıyor ama bazende hiç olur olmadık şeyleri farklı yorumlayabiliyordum.

Elimde kalan şeyse, bilmediklerimdi. Aslında ben Ediz'in ne yaşını, ne de yaptığı işi tam olarak biliyordum. Onun hakkında bildiğim tek şey bu evdi. Gerisini önceden bilmeme belkide gerek yoktu ama artık hep burda kalacaksam bilmem, öğrenmem gerekirdi.

Gerekirdi değil mi?

Sesini sadece bir kez duymuştum. Lilya sayesinde, üç gün önce aradığımda... onun dışında hiçbir etkileşimimiz olmamıştı. Acaba ben kafamda kuruyor olabilir miyim?

Tam bir haftadır, geceleri İlay artık biraz daha uzun uyuyabildiği için bende uyuyor. Sabahları erkenden uyanıp ders çalışıyordum. Kendime verdiğim sözü sonuna kadar tutmakta kararlıydım.

Tabi, bu düşüncelerimin arasında ne kadar tutabilirsem... biraz daha odaklanmaya çalışarak coğrafyada son sınıfta işlenen, okula gidemediğim için öğrenemediğim konuları çalışmaya çalıştım.

Bir saatin sonunda aşağıdan gelen kapı sesiyle yerimde heyecanla doğruldum. Yüksek ihtimal Ediz gelmişti çünkü bu saatte eve gelebilecek başka kimse yoktu.

Oturduğum çalışma masasından kalkıp odadan çıktığım gibi merdivenlerin başında buldum kendimi. Gelenin Ediz olmamasına karşı temkinli olmaya çalışarak aşağı yavaş adımlarla indiğimde, onu gördüm.

Masumiyet +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin