25. Kalp Ağrısı

2.1K 214 44
                                    

Düşünmekten delirecek gibi hissediyordum kendimi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düşünmekten delirecek gibi hissediyordum kendimi. Lilya ve Ediz'in yanından ayrıldığımdan beridir, yaşadığım onca şeyi düşünmeden duramamıştım.

Küçük bir kızken yediğim hakaretler, annemin sevgisizliği, abimin beni hiç düşünmeden yaptığı hayatımın kökünü değiştiren hamlesi, aşağıda berdel diye sayıklanırken avluya bakan balkonda duygusuz bir şekilde durmaya çalışmam... Asaf'ın korkaklığı...Mirza'nın içimdeki umudu öldürdüğü her dakika, hatta her saniye... bana istemeden dokunduğu tüm o geceler... hiç acımadan bedenime zarar verişi... kaynanamın üçyüz altmış beş derece dönmesini izlemem... yaşadığım korkular, sürekli ezilen ruhum ve o; bunca kötülüğün arasındaki tek güzel şey, Aram'ım.

Ve bunca kötülüğün arasındaki tek güzel şeyi kaybedişim.

Ve delirişim.

Hemen şu an farkettim ki, ben bir insanın canına kıyacaktım. Her pazar, konaktaki tek kadın olarak görmek zorunda olduğum manzaraya bir yenisini de ben ekleyecektim...

Yaşadıklarımdan aldığım cesaret bu kadar acımasızdı işte...

Geçmişi, şu eve kadar yaşadığım her şeyi gizli bir sandığa koydum, kapağını kapattım, kalın bir kilit vurdum; kalbimin en derinine göndüm.

Elimde kırık kalp, acımasızlaşmış duygular ve yozlaşmış bedenim kaldı.

Belki de Ediz haklıydı, ben onun kızlarını hak etmiyordum. Nede olsa, şimdi aramaya çıksa eminim ki, onun çocuğuna süt annelik yapmak isteyen bir sürü kadın bulabilirdi. Ama istememişti, belki de benim bunları ona söylemem kendisini yetersiz hissetmesini bile sağlamış olabilirdi.

Düşünmekten öyle yoruldum ki, hele aynı anda birkaç şeyi düşünmek beni gerçekten bir yerde tüketmeye başladı, kendimi zorlayarak uykuya dalmaya çalıştım.

•••

Bir yıldan uzun bir süredir, kendimi uyandığımda hiç böyle hissetmemiştim. Kendimce edindiğim hedeflerim, amacım vardı. Bu yaşama sevincimi öyle körüklüyordu ki, sabahın erken saatlerinde uyanmış, özenerek hazırlanmıştım.

Kültürümün getirdiği kalıplara uymadan, siyah bir elbise yerine ev içinde rahat edebileceğim şeyler giyinmiştim. Renkten hayatımda belkide ilk defa kaçmamıştım.

Odadan çıktığımda, yan odanın açık kapısından içeri çekinerek baktım. Bu evde ilk defa gördüğüm genç bir kadın, İlay'ı tutuyor onunla konuşarak biberondaki sütü vermeye çalışıyordu, güzel bebeğimse başını oynatıyor, sütü kabullenmiyordu.

Aşkım benim, belkide beni arıyordu.

Ediz'in odada olmamasını fırsat bilerek içeri adımladım. Kızın gözleri bana dönsede, sorgulayan bakışlarını umursamadan onlara doğru adımlayıp diplerinde bittim.

Masumiyet +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin