Büyük bir holding iş sahibi Pars Aras. Ve en alt rütbede çalışan onun güzeller güzeli küçük kızı Lidya Özer.
X Gerçek baba kız hikayesi değildir!
X Yaşı küçükler için uygun değildir.!
"Selim ile dolaşırken işi çıktı ve ofisine dönmesi gerekti. Bende kahve alıp yanına geleyim dedim. Ne zamandır sohbet edememiştik."
"Evet iyi yaptın..." kahvemden bir yudum aldığımda Kübra Pars'ın ofisine bakıyordu.
"Pars Bey gelmeyecek mi?" dediğinde geldiğinde yukarı çıkıp çıkmayacağını bilmediğim için başımı salladım.
"Dışarıda işleri olduğunu söyledi."
"Ah belki de karısıyla vakit geçiriyordur."
"Neden öyle söyledin?"
"Pars Bey pek romantik bir adam değil, zaten ilişkilerinin anlaşma üzerine olduğu biliniyordu ama şey diyorlar..." gözleri kapıyı yoklarken bana eğildi.
"Sezen hanım hamile olabilirmiş?" Boğazımda kalan kahve ile öksürmeye başladığımda Kübra endişeyle yerinden kalkıp yanıma geldi. Sırtımı okşarken nefesimi öksürükler içinde düzene sokmaya çalıştım.
"Evet ben zaten programızını düzenlemiştim. Bir endişeniz olmasın..." Kübra gözlerimin içine bakıyorken rol yapmak çok zordu. Ben buna alışkın değildim.
En azından eskiden Seda Hanım'a sadece babamın aradığını söylemek yeterdi.
"Yanında Kübra mı var?" Çok akıllı bir matık yürütme tarzıydı.
"Evet onu da yaptım." Dediğimde gülme sesi gelmişti.
"Seninle şu anda telefonda konuşmaya daha çok devam etmek istiyorum kızım..." utandığımı biliyordu. Bilerek yapıyordu işte! "Ama aşağıda olduğum ve seni zaten beklediğim için daha fazla utandırmayacağım. Gel olur mu?" Ona şu anda gülebilirdim ama içimi yiyip bitiren soru yüzünden yutkundum.