6- Baskın

6.8K 311 82
                                    

Keyifli okumalar 

Bir önceki bölümde yorum atan herkese teşekkür ederim, yine aynı performansı bekliyorum. HEM OKULLAR DA BİTTİ, VAKTİNİZ VAR, NE OLUR ÜÇ BEŞ TANE YORUM ATSANIZ DA BENİ MUTLU ETSENİZ ÖDOSPFCKFEOIGJRTG

Seviyorum sizi, kaçtımm 

Buray- Hayat Sürer

¤¤¤

Şu an, tam beş metre ötemde bana kahve demleyen ve şarkı mırıldanan adam gerçek değildi.

Birden sıçrayarak uyanacaktım ve okula gittiğim ilk anda arkadaşlarıma çıldıra çıldıra bu rüyamı anlatacaktım. Evet, kesinlikle böyle olacaktı.

Ama sanki tüm hayallerim beni dumura uğratmak istiyormuş gibi o nahif sesi iliştirmişti kulaklarıma. "Kahve yanına tatlı kalmamış ama içemem dersen aldırabilirim."

Omuzlarımı çökerttim. Daha sonrasında ise bakışlarımı kaçırmış, içerisinde bulunduğumuz yeri yaklaşık beşinci kez olacak şekilde tekrar incelemeye koyulmuştum. 

Garip hissediyordum. Belki garip hissetmemem, önüme çıkan bu fırsatı değerlendirmem gerekiyordu ama onu da yapamıyordum. Hiçbir zaman hazıra konan bir insan olmamıştım çünkü. Bir yerlere sürekli kendi emeğiyle gelmiş ve kendi emeği dışında başarı yakalayan insanlara hep küçümseyerek bakmıştım. Şimdi ise aynı yerdeydim. 

Emeğim olmadan bir başarı yakalamak üzereydim. Bunu her ne kadar istemiyor olsam da bir yanım gerçekten de çok yorulmuştu ve bir şeyleri kovalamak istemiyordu artık. Hazırı varken üzerine konmak, bulduğu işle bir güzel havalanmak istiyordu. Hiç emek göstermeden sadece kendini övmek uzun zamandır yapmadığım bir şeydi çünkü.

"Sorun ne?"

Kahve demlemeyi bırakıp tam karşıma oturmuş olan adamın dudaklarından sıyrılan bu soru cümlesi baktığım duvarla aramdaki teması kesince hafif de olsa irkildim. Ona dikmiştim gözlerimi de aynı zamanda. Sustum ve uzun uzun onu izledim. Fazla bakıldığında pek de bir anormalliği kalmıyordu aslında. Bir ağzı, bir burnu, iki gözü, iki kulağı vardı. Normaldi. Anormal olan tek şey tüm bu organların kusursuz bir şekilde yaratılıp, kusursuz bir şekilde birleşmiş olmasıydı.

"Sorun yok." dedim kısmen de olsa doğruları konuşarak. İnanmamış gibi yüzüme bakılıyor olsa da oralı olmadım. "Sadece başıma gelen saçma olayları düşünüyordum."

"O saçma olayların başını çekiyorum sanırım?" diye mırıldandı sorar tonda tuttuğu sesiyle. Aynı zamanda da kafasını hafifçe öne doğru eğmiş, kendi kendine gülümsemişti. Bana gülümsüyor oluşu o kadar uzak bir ihtimaldi ki kendi kendine gülümsediğini kurmak istemiştim kafamda. "Normalde olsa alınırım ama bir müddet seni alttan alacağım." 

"Alınacağın bir durum yok ki. Sadece her gün ünlülerle günümü gün etmiyorum."

Kaşları çatıldı. "Ben ünlülerle günümü gün ediyorum da ne oluyor?" demişti aynı zamanda da. Ses tonunda öfke kırıntıları olsa da umursamadım, muhakkak ki birilerine sinirli olmalıydı. "İnan her Allah'ın günü menfaati uğruna bir şeyler yapan insanlarla yan yana olmak çok can sıkıcı."

"Senin gibi mi?"

Sessizlik oldu. Ben de hissettiğim utançla yerin dibine girmek istedim tam o anda. Çünkü her ne kadar karşımdaki adamın menfaati uğruna beni kullanıyor olduğunu düşünsem de bunu yüzüne yüzüne çarpma amacım yoktu. İstemeden, belki de biraz boş bulunarak kurduğum cümle de hâliyle beni utandırmıştı.

SENDEN BAHSETTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin