19- Çok Geç Olmadan

2.8K 191 22
                                    

MAÇI KAZANMAMIZIN ŞEREFİNE BÖLÜM ATIYORUM

Keyifli okumalar, yorum atarsanız sevinirim.

Candan Erçetin- Git

"İş işten geçmeden git, çok geç olmadan vakit"

***

Sonuçlarımı almam üzerinden yaklaşık bir saat geçmişti. Bu süreçte annem ve kardeşlerim tamtakır bir şekilde odayı doldurmuş, rutin dedikodularına çoktan başlamışlardı.

Bu sefer ne yazık ki gündem de bendim.

"Kesin artık şunu." diye mızmızlandım kendi çapımda. Ama bunu diyor olmam da herhangi bir işe yaramamıştı, hâlâ devam ediyorlardı konuşmaya. "Bari dedikodumu da ben yokken yapın."

Annem sert bir şekilde bana bakıp bir müddet bekledi öylece. Bu bakışın anlamını bilmesem de çıktığı yeri kavramam çok zor değildi. Kerem ile yaşadıklarım için böyle bakıyor olmalıydı. Ya da ben her şeyi Kerem'e bağlamak istiyordum, bu konu hakkında herhangi bir fikrim yoktu.

"O çocuk ne iş?" diye sordu annem beklentilerimi boşa çıkartmayarak. Bu sorusuna gözlerimi devirdim sadece. Daha bundan birkaç hafta önce bana aranızdaki meseleye beni bulaştırmayın diyen kişi de kendisiydi. Hatta Kerem'in iyi çocuk olduğunu söyleyip sorun görmediğini de söylemişti. Şimdi ne olmuştu da birden bana hesap sorar bir tavırla yaklaşmaya başlamıştı, gerçekten buna anlam veremiyordum.

Beni kolumdan kavrayıp odanın çıkışına doğru çekiştirdi annem ona cevap vermeyişime aldırmadan. Kimse de bu ani kalkışımıza bir tepki vermemişti. Beyaz kapıyı ittirip ikimizi birden dışarı attığında yeşilin en koyu tonundaki gözleri üzerime döndürdü ve beni baştan aşağıya süzdü. "Kötü görünüyorsun." cümlesi sıyrılmıştı dudakları arasından. Bir süre daha süzdü beni. Ellerini yanaklarıma bastırıp daha sonrasında da parmaklarını saçlarımdan geçirdi. "Sapsarısın, bir sorun mu var Aslı'm?"

"Yok anne" dedim geçiştirmek adına. Ama annem hiçbir zaman kandırması kolay biri olmadığı için bu sefer de bana inanmadı. Tam ondan kaçmak üzereydim ki tekrardan kolumu kendine doğru çekiştirmişti. "Anne gerçekten iyiyim, uyku tutmuyor şu aralar sadece."

"O çocuk bir şey yapmadı yani, öyle mi?"

O çocuktan kastının Kerem olduğunu bildiğim için anlık olarak duraksadım. Aslında şu andaki buhranlı hallerimin sebebi o'ydu ama anneme anlatıp anlatmamak konusunda kararsızdım. Kerem her şeyiyle bize çok fazla bir adamdı. Yaşantısı bile uçarı kalıyordu. Annemlere onu anlatmaya kalksam bir şekilde anlamadıkları nokta olacaktı çünkü o daha farklıydı işte. Nasıl bir farklılıktı, onun yaşadığı hayat daha mı iyiydi bilmiyordum ama anlatamazdım. Anne o da kendince haklı çünkü öyle yaşamış desem, anlamazdı. Ben bile anlamıyordum zaten, annem nasıl anlayacaktı ki?

"İyiyim anne, kimse bir şey yapmadı."

"Olsun" dedi annem inanmamış gibi. "Biz yine şu köşeye oturup konuşalım, konuşamamıştık bu konuları."

"Çok ani oldu zaten, önemli olsaydı da anlatırdım ayrıca. Pek önemli bir şey değildi, yanlışlıkla olmuş olan bir şey." Annem kaşlarını kaldırıp gülümsedi ve beni odanın dışındaki sandalyelerden birine oturttu. 'öyle mi?' der gibi bakıyordu gözleri. "Açıklama da yapmış zaten bugün, herhangi bir sorun kalmadı işte. Beni üzebileceği kadar samimiyet de kurmamıştık zaten. Bir, iki kere buluştuk sadece."

SENDEN BAHSETTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin