SENDEN BAHSETTİ

23- Ben Sana Mecburken Çok Geç Kaldım

Keyifli okumalar, bölümü atıp maç izlemeye gidiyorum. Maçı izlemeyenler bol bol yorum yaparsa sevinirim dönünce mutluluğuma mutluluk katarım. Mutsuz olursam da moral olur flsdpfksdopf

Gökhan Türkmen- Olsun

"Bu kalp senin uğruna her gün ölsün, sensiz yaşamak ne ki zaten?"

***

GÜNÜN İKİNCİ BÖLÜMÜ!!! İLKİNİ OKUMADIYSANIZ İLK YİRMİ İKİYİ OKUYUN!!!

Bir haftamı doldurduğum işimden maaş beklentisi olmadan çıkma kararımın sonucunu biraz sancılı bir şekilde almış olsam da sonunda başarmıştım. Ofisten dışarıya doğru attım kendimi omzumdan ağır bir yük kalkmışçasına.

Eşek yüküyle iş yaptırdıkları elemanlarını kaybetmek için bana saatlerce dil dökmüş olsalar da başka bir iş bulduğumu söylemeden direkt olarak çalışmak istemediğimi onlara belirtip paçamı sıyırabilmiştim en sonunda çaycılıktan. Neyse ki sandığım kadar kötü çıkmamışlardı da bir aylık ayak işini bir haftada yaptığımı fark ettikleri için on beş bin lira maaş vermişlerdi bana.

Bu bir daha işe başlamayı düşünürsen tekrardan bize gel demekti... Sanki anlamıyorduk.

Daha bir haftadır çalışıyor olsam da kendimi büyük bir esaretten kurtulmuş gibi hissetmem ne kadar normaldi bilmiyordum ama rahatlamış hissediyordum. Omuzlarımdan gerçekten de büyük bir yük kalkmıştı. Cebimden telefonumu çıkartıp altımdaki yüksek bel kumaş pantolonu telefonu kavramadığım elim yordamı ile düzeltmeye çalıştım yavaşça. Telefondan da Kerem'in numarasını tuşlayıp onu aramıştım. Telefon ikinci çalışında açıldı.

"Selam." diye mırıldandı Kerem daha yeni uyanmış gibi. Kaşlarımı kaldırdım. Beni almaya gelecekti, öyle sözleşmiştik. Unutmuş olamazdı değil mi? "Bir şey mi oldu?"

"Sen şaka mı yapıyorsun?"

"Aslı Lara" dedi düşünceli bir şekilde. Sesi uzaktan geliyordu. Birkaç kez öksürdükten sonra muhtemelen telefonu tekrardan kulağına yaslamıştı. "Tanışıyor muyuz? Kayıtlısınız ama ben çıkaramadım sizi."

Ayağımdaki topukluyu yere vurdurup gözlerimi kapattım. Bu nasıl bir şakaydı? Cidden şu an yaşadığım şeye anlam veremiyordum. Sinirime yenilmemek ve Kerem'i daha fazla eğlendirmemek adına derin bir nefes çektim ciğerlerime. Resmen beni sınıyordu. Resmen benim ayarlarımla oynamak için annesinin karnından çıkmış gibiydi ve bu çok sinir bozucuydu. Yanıma geldiği ilk anda nefes alışına bile tahammül edemeyebilirdim.

"Kerem, benimle dalga geçmeyi kes!" diye bağırdım fısıltıyla. Daha sonrasında boğazımı temizleyip tekrardan derin bir nefes çekmiştim içime. "Sözleşmiştik ya, beni işten almaya gelecektin ya, sizin ofiste çalışmaya başlayacaktım ya!"

"Bizim ofis..." dedi aynı uykulu sesiyle. Haşır huşur birkaç ses çıkmıştı onun tarafından. "Bizim ofisimiz mi varmış?" diye sordu şaşkınca. "Siz de çalıştığınıza göre yaşça benden büyük biri olmalısınız."

"Senin kafan mı güzel?"

"Ben alkol kullanmam ki" Samimi bir gülüş sesi yankılandı hattın karşı tarafından. "Siz beni biriyle karıştırıyor olabilir misiniz Aslı Hanım?" Bu sefer de ben güldüm sinir bozukluğuyla. Gerçekten oyunlarının bir sonu gelmiyordu. "Adınızın yanında neden kalp var bilmiyorum ama telefonumu alıp gizli bir şekilde kendinizi kaydetmiş olabilir misiniz?"