16- İkinci Şans

3.4K 237 59
                                    

Not: Gece saatlerinde attığım için öğlen olunca bölümleri güncelliyorum kslsldlcvl

Keyifli okumalaarr ♡♡

Erkeklere inanmamayı, su içmeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayalım kızlarım MODSFMIFODJMVIRJG

Öptüm hepinizi 

Vera- Kahve Nevresimler

"İnandığı, güvendiği, güldüğü, sevindiği hiçbir şey hiçbir ses kalmamış gibi."

***

"İkinci şans.

Her şey ikinci şansı hak ederdi, etmeliydi.

Bir gün önce aldığımız nefes de ikinci bir şansı hak etmiyor muydu mesela? Ya da geçen gece içilen o şekersiz kahve, bir de şekerli olma şansına erişmeyi hak etmiyor muydu? İnsan sevdiği kadar sevilmeyi, sevildiği yerden çiçek açmayı hak etmez miydi?

Bu yüzden her şey ikinci şansı hak ederdi. Şans denen kavram güzeldi, büyülüydü, zararsızdı. Şansı zararlı kılan şey ise yine insanlardı. Çünkü kimisi ikinci şansı hak eder, kimisi o şansı katlederdi."

Önümde süregelen videoyu durdurup tekrardan başa sardım. Aynı cümleleri dinleyip durdum hatta. Neden bilmiyordum ama söylenen şeyler sıradan bir film repliği olmasına rağmen çok dokunmuştu bana. Yaklaşık yarım saattir daha filmin en başındaydım ve aynı yeri oynatıp duruyordum. Başkarakterin monoloğu ile başlayan bir filmdi. Romantik komedilerin vazgeçilmezi olan o konuşmalardandı. Ama bir farkı vardı.

Bu anlatılanlar bir hikayenin başlangıcının nasıl olduğundan söz etmiyordu. Cıvıl cıvıl bir hayat hikayesinden de bahsedilmiyordu. Her şey tamamen gerçekti. Herkes ikinci bir şansı hak ederdi ama çoğu kişi o ikinci şansı katlederdi. Bu gerçekti.

Kendimde devam edebilecek gücü bulduğumda tekrardan bastım oynatma tuşuna. Önümdeki dağ manzarası birden deniz manzarasına doğru kaymıştı. Aynı zamanda arkadaki konuşma metni de okunmaya devam ediyordu başkarakter tarafından. Filmdeki ismi neydi bir fikrim yoktu ama canlandıran kişiyi fazla olmasa da tanıyordum. Hoş ve hatırlaması keyifli bir tanışıklık olmasa da unutulacak gibi de değildi işte.

Monolog konuşma bittikten sonra epey gürültülü kuş sesleri duyuldu. Yüzüstü yattığım yatakta iyice kaykılarak çenemi ellerimin üzerine koydum. Bu filmin çıkmasını epey uzun bir süredir beklemiştim ve sırf Kerem ile aramda saçma sapan meseleler var diye izlemeyi ertelemeyecektim. Aylardır dijital platformda seyre açılacak olan bu filmi izlemeyi bekliyordum. Konusu çok güzeldi çünkü.

Bahçenin ortasına kurulmuş olan bir masa ve bir masanın etrafındaki iki gence odaklandı kamera. Kerem teknik olarak 'genç' sayılmasa da oynadığı filmde gerçekten de yirmi, yirmi bir yaşlarında bir çocuk gibi görünüyordu. Karşısındaki kıza gülerek bir şeyler anlattı bir süre. Film hâlâ tam olarak başlamamıştı çünkü seslerini henüz duymuyorduk. Kamera biraz daha yakınlaştı onlara, artık normal bir açıdan izliyorduk her ikisini de. Sesler hâlâ yoktu.

En sonunda ani bir şekilde kulak çınlama sesine benzer bir ses duyuldu. Daha sonrasında da ekran karardı.

Tekrardan duraklatma tuşuna bastım kaşlarımı çatarak. Filmin konusuna yanlış mı bakmıştım? Tatlı bir aşk hikayesi izlemeyi beklerken beş dakika boyunca asla karşılaşmayı beklemediğim şeylerle karşılaşmam normal miydi?

SENDEN BAHSETTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin