Başına buyruk, ayran gönüllü, korkusuzca her şeyi dile getiren kızımız Zehre; hiç aklına gelmeyecek birine gönlünü kaptırır. Üst kat komşusu, abisinin yakın arkadaşı Kadir..
Zehre, dünya yansa umuru olmayan, her şeyden çabuk vazgeçen, hatalarının üz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🎵 Ebru Gündeş/Murat Boz - Sonsuza Dek
*
Cenk denen o adam beni tehdit ettikten sonra vakit kaybetmeden Ezgi’yi aradım.
Olanları anlattım. Beni hiç bir şey söylemeden dinledi. Sonra sustum ve bir cevap vermesini bekledim. Korkuyla soluk soluğa idim. Ona gidip bir şey söylememesi gerektiğinin de altını çizdim.
Bana dediği tek şey “Benim için endişelenme,” oldu. Sakince sadece bunu söyledi.
“Kafayı mı yedin sen be?! Ne dediğimi duyuyor musun?”
“Zehre. Sakin ol ve derin nefes alıp ver, yavaşça.” Yutkundum. “Cenk bana olan biteni anlattı. Sadece kötü bir tesadüfmüş. Ben onun karıncayı bile inciteceğine inanmıyorum.”
“Yalan söylüyor Ezgi. Gelip beni tehdit etti sana söylemeyeyim diye.”
“Yanlış anlamış olamaz mısın? Sana da kötü bir tesadüf olduğunu söylemiş.”
“Kendimi paralıyorum beni anla diye. Aç gözünü Ezgi.”
“Zehre.” Sakince nefes alıp verdi. “Cenk insanlara yardım etmeyi seviyor. Hayvanları seviyor. O merhametli biri.”
Bıkkın bir nefes verdim. “Tamam Ezgi. Ben seni uyardım. Sadece kendini bu adama kendini kaptırma. Gerçek yüzünü elbet göreceksin.”
🌼
Günlerden Perşembeydi.
Kahvaltının bulaşıklarını makinaya dizerken, Kadir boynuma sarılıp yanağıma bir öpücük bıraktı.
“Hadi hazırlan. Dışarı çıkacağız.”
Ellerimi duruladım. “Evde vakit geçirecektik? Çok yoruluyorsun dinlenerek vakit geçirebiliriz.”
Beni kendine çevirdi ve belime doladığı kollarıyla burnumun ucunu öptü. “Ben baş başa çıkmaktan bahsediyorum.” Diye fısıldadı.
Gülümsedim. “Özel bir gün de haberim mi yok? Nereden aklına geldi?” Kollarımı boynuna dolayıp dudaklarımızı neredeyse birleşecek konuma getirdim.
“Yanımda olduğun her gün bana özel.” Dudaklarıma derin bir öpücük bırakıp geri çekildi. Konuşmaya devam ederken bir yandan elini sırtımda gezdiriyordu. “Hafta sonu yoğun olduğu için hafta içi yoğunluğa göre iki gün evde olacağım. Düşündüm de biz hiç baş başa bir şeyler yapmamışız Zehre. Gizli saklı görüşüp evlendik. Yağız oldu derken, birbirimizle vakit geçirmemişiz.”
Haklıydı. Yakalanacağız diye hiç bir yere çıkmadan, gizli gizli görüşürdük.
