Carlos'dan:"Ahhh! Hadi ama Carlitos! Ne kadar sürecek bu küskünlüğün?"
Gözlerim, işlerimi hallettiğim bilgisayarımdan önümdeki koltukta bebeği uyutmaya çalışan Lando'ya kaydı. Bakışları benden beklenti içerisindeydi, bir şey demedim ve tekrar işime döndüm.
Birkaç mail okurken sıkıntıyla ofladığını duydum. Ne yani, o istemiyorsa bende konuşmak istemiyordum işte.
"Keçi boklu bir inat var sende."
Koltuğumda otururken omuzlarımın üstünden karnıma doğru inen ellerle duraksadım ve kafamı yan çevirip Lando'ya bakmaya çalıştım. Ama o buna izin vermemiş çenesini omzuma yaslamıştı.
"Hmm ne varmış burada?" Sesi meraklı bir fısıltıyla dudaklarından dökülmüş elleri gömleğimin üstünden biraz daha aşağı kaymaya başlamıştı. Karnımdaki kasları neyin geleceğini bilerek kaskatı sıkmıştım refleks olarak. Bu, Lando'yu daha da hoşnut etmiş olmalıydı.
Hoşnut bir tavırla bilgisayarıma bakarak, "Bilir kişi raporları.. evraklar.. ah.. ve bir de bu.." diyip son cümlesinde eli pantolonumun üstünden aletimi avuçlamıştı tabiri caizse.
"Lando!"
Uyuya kalan Mina yüzünden sesime hakim olmak zorundaydım. Lando halinden memnun bir kıkırtı bıraktı ve kulağıma biraz daha yaklaştı.
"Demek dilini yutmadın.. Carlitos?" Çenem ve boynum arasına sulu bir öpücük kondurup alt tarafımda oyalanan parmaklarını biraz daha sıkmıştı.
Lanet olsun.. beni tahrik etmeye çalışıyorsa çok pis başarıyordu.
"Yapma.."
"Hmm.. neden bebeğim? Sevmedin mi?" Dudakları kararlı bir şekilde boynumdan şakaklarıma doğru ritimli bir şerit çizdi, öpücükleri ne sert ne de yumuşak bir tondaydı.
"Yoksa durmalı mıyım?"
Avucunu sertçe aletime bastırdığında acıdan inlememek için alt dudağımı dişlemek zorunda kaldım. "Hayır.. Lando.." diye mırıldandım boğukça.
Tam kendimi onun dokunuşlarına ve öpücüklerine kaptırmışken aniden geri çekildi. Mızmızlanmak için geri gittiğim an masayla bıraktığım boşluktan yararlanıp kucağıma yerleşti.
Hiç çekinmeden sertleşmiş aletimin üstüne kendini çektiğinde, beni baştan aşağıya süzdü. Oluşturduğu manzaradan bir hayli mutlu duruyordu yeşil gözleri.
"İtiraf etmeliyim.. çalışırken fazla ateşlisin."
Kaşlarımı havaya kaldırarak cevap verdim sahte bir şaşkınlıkla. İki saattir beni avına atlamak üzere bekleyen bir panter edasıyla izlediği için dediği beni şaşırtmamıştı pek.
Ayaklarımı geriye ittirip sandalyeyi biraz öne alarak onun belini masanın kenarına dayamış oldum. Beli yay gibi gerilirken pantolonlarımız birbirine sürtmüştü.
Lando inlemesini bastırmak için derin bir nefes alırken onu iyice masamla göğsüm arasına sıkıştırdım. "Şansını zorlama Lando."
Burnuma kadar girip, ciddi sesime aldırış etmeden yüzüne yaramaz bir gülümseme ekleyerek bana yaklaştı. "Zorlarsam ne olur Carlitos..?" Sanki önemli bir bilgi öğrenmiş gibi şaşırarak "Ah! Yoksa beni cezalandırır mısın?" diye sordu alayla.
Sikeyim.. hiç hoş olmayan şeyler beynimin en ücra köşelerine yerleşiyordu. Küçücük bebeğin karşısında yaptığımız şeyi düşünmek dahi istemiyordum şu an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nunca
FanfictionHiçbir zaman.... Bazı insanlar için uzun bir kelime, bazıları için çok kısa bir vakit.. Ama Lando için, imkansızdan da öte.. Hiçbir zaman; lisede Carlos Sainz'in zorbalıklarının bitmeyeceğini bilen Lando, ilerde babasınının rakibi olan şirkette Ca...