..Saldırıdan bir gün sonra, Sainz malikanesi..Yazardan:
"Sizden sadece tek bir şey istedim. Aptallar."
"Valla onun suçu, Lando'yu elinden kaçırmasaydı."
"Kes!!"
Masaya inen yumrukla ortamdaki gergin hava bulutu nefeslerinin ağırlıklarına yansıdı. Yaşlı adamın çatallı ama tehditkar sesi sessizliğe bürünen odayı doldurmuştu şiddetle.
"Safsatanızı dinlemek için çağırmadım sizi buraya! Senden Lando'yu öldürmeni, senden ise Carlos'a maddi açıdan zarar vermeni istedim. Elinize yüzünüze bulaştırmışsınız!"
"Ama-
"Sana konuşma hakkı tanıdım mı ben!!?"
Yaşlı adamın elini kolunu isteksizce savurması Bruce ve Waker'a komik gelse de, diyecek bir sözleri yoktu. Sessizce oturup, beklemekten başka.
"Senin yüzünden.."
Waker kendi işaret edilince hemen deri sandalyesinde sırtını diklendirdi, gelecek şeyi az çok tahmin edebiliyordu.
"Şu Lewis midir nedir, o adam da takıldı peşimize!"
"Benim bir suçum yok. Oğlunun suçu var Matador." diye karşı savunmaya geçti Waker. Ancak işe yaramayacağını Matador'un sinirli izleniminden anlayabiliyordu.
"Avukatının ağzını sıkı kapatsaydın Lewis onu bulup Carlos'a teslim etmezdi. Artık Carlos davada senin suçlu olduğunu biliyor. Bil bakalım neyin peşine düşecek?"
"Kimden destek aldığıma mı? Seni bulması olası bile değil. Bana parayı peşin verdin. Ne banka, ne de aracı olmadı."
"Amcamı anlamadın herhalde, demek istiyor ki en ufak hatada hepimiz biteriz."
Waker masanın başında oturan Matador'a bir de karşısındaki Bruce'a sinirle baktı, yaşlı adam umursamıyordu bile hareketlerini.
"Avukatımı durduk yere öldüremezdim!"
"Öldürmeliydin." dedi bu sefer sakinlikle Matador. Geriye yaslandı sandalyesinde, iki yanında oturan Bruce ve Waker'a iğneleyici bakışlarını yağdırdı.
"Bu işe girişirken size, duygularınız olmayacak demiştim." Sesindeki kesinlik, gerçekliğiyle havayı bölüp sert bir tokat eşliğinde ikilinin yüzüne çarptı. "Ama siz, ufacık elin adamını öldürmeye bile korkuyorsunuz. Bir de artistçe dolaşıyorsunuz etrafta."
"Bizden ne istiyorsun be adam! Yeter artık!"
Waker sinirle ayaklandı olduğu yerden. İstediğini elde etmişti, fazlası onun vicdanen ilerde rahat edemeyeceği bir boyuta gidiyordu ve buna sessiz kalamazdı. Ne Bruce ne de Matador onun sinirine kulak asmadan düz bir ifadeyle bakıyorlardı yüzüne.
"Sen, Carlos'a zarar vermek istiyorsun. Sana fırsat verdim."
"Yeteri kadar zarar verdik işte, Lando'ya dokunmak başlı başlına zarardı!"
"Doğru. Senden de onu öldürmeni istedim." Bu sefer Matador'un bütün okları yanındaki yeğenine çevrildi. Bruce gözlerin ona döndüğünü görünce rahatsız bir şekilde omuzlarını oynattı.
"Yapamazdım. Ağır kaçardı."
"Ne o? Zaten yaralamışsın çocuğu. Birkaç saat beklemene kalmadan ölecekti belki de."
"Amca.."
"Kes. O ibne ölmeden hiçbiriniz benden kurtulamazsınız."
"Amca Carlos'u düşünmüyor musun sen!?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nunca
Fiksi PenggemarHiçbir zaman.... Bazı insanlar için uzun bir kelime, bazıları için çok kısa bir vakit.. Ama Lando için, imkansızdan da öte.. Hiçbir zaman; lisede Carlos Sainz'in zorbalıklarının bitmeyeceğini bilen Lando, ilerde babasınının rakibi olan şirkette Ca...