Yazardan:Elindeki kahvesinden bir yudum aldı adam. Dik ve sinirli bakışları, sevdiğinin üstünde dolaşıyordu. Olduğu ve bulunduğu durumdan kesinlikle hoşnut olmadığını söyleyebilirdi.
Omzunu, yasladığı duvardan aldı sertçe. Kahvesini çöp kutusuna atıp, ağır ve yavaş adımlarla geri yerine döndü. Yanından geçen her insan onun gergin ve kasvetli havasına bakmadan geçmiyordu.
İnsanların odağı o olsa da, kendisinin odağı sevdiğindeydi.
Açıkçası şirkete gelir gelirmez, sevdiğini başka bir erkekle konuşmasını beklemiyordu. Kesinlikle buna bir şey demiyordu ancak aralarındaki garip samimiyet onu kızdırmıştı.
Alt tarafı Lando ile şu bir türlü rayına sokamadıkları projeyi konuşmak için gelmişti. Gel gör ki Lando onun yanına geleceğim derken dangalağın biriyle konuşuyordu neredeyse bir saattir.
Saatine baktı daha sonra tekrardan Lando'ya.
Yanlarına gitse aşırı kaçar mıydı?
Ya Lando kızardıysa?
"Eğer şimdi ağırlığını koymayacaksan ne zaman koyacaksın? Hadi Carlos."
Kendi kendine mırıldanıp yine ayrıldı duvardan. Yavaş ama duyulan sert adımlarla çocuğun yanına ilerledi. Lando sanki hissetmiş gibi omzunun üstünden baktığında, yutkunduğunu gördü.
"Lando?"
"Ah Carlos?"
"Beni geciktirmenin sebebini öğrenebilir miyim acaba?"
Sakin ama kaynayan sesi, Lando'yu sebepsizce germişti.
"Şey.. bak bu Estoban, üniversiteden arkadaşım. Burada çalışmaya başlamış da, görünce laf lafı açtı."
İşaret ettiği çocuğa baktı, güler yüzlü bir tipe benziyordu. Kafasını salladı 'anladım' gibisinden ve resmi bir şekilde elini uzattı.
"Ha.. Carlos sensin demek.."
Çocukla tokalaştığında üstten bakmakla yetindi sadece. Anlaşılan kendisini tanıyordu.
"Lando senden fazlasıyla bahsetmişti."
"Oh demek öyle, Lando?"
Kara bakışları sevdiğine döndüğünde Lando gözlerini kaçırdı sadece. Kim bilir ne demişti onun hakkında.
Kısa bir tokalaşmanın ardından boğazını temizledi nazikçe, ortama gergin bir hava düşmüştü. Bunu kendi yapmıştı belki de ancak çokta umrumda değildi.
"İyi. Ben sizi tutmayayım. Lando, ofisinde bekliyorum, gelirsin."
Lando'nun dikkatini sonunda çekebilmişti. Çocuk hafifçe kafasını salladı ve "Bay Stella'ya söyle, o halleder." dedi.
"Ben Stella ile değil, seninle görüşmeye geldim Lando. Ama tabii, arkadaşın daha önemliyse başka bir gün gelebilirim."
Carlos dik bakışlarını yandaki çocuğa çevirmiş ve daha sonra sevdiğine bakmıştı. Lando gergince parmaklarının ucuna çıkıp geri indi.
"Gidecek misin?"
"Gelmediğine göre, evet."
"Şey, aslında benim işim vardı Lando. Bilirsin ben patron değilim. O yüzden siz tartışmayın ben hemen gideyim."
Yeni çocuk başka bir şey demeden ikilinin ortasından çıkıp gitmişti. Lando ağzı açık bir şekilde onun arkasından baktı ve sonra kafasını dimdik duran adama çıkardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nunca
Fiksi PenggemarHiçbir zaman.... Bazı insanlar için uzun bir kelime, bazıları için çok kısa bir vakit.. Ama Lando için, imkansızdan da öte.. Hiçbir zaman; lisede Carlos Sainz'in zorbalıklarının bitmeyeceğini bilen Lando, ilerde babasınının rakibi olan şirkette Ca...