Yazardan:Avucunun içindeki saç yığınını daha sıkı tuttu. Altındaki bedeni hızlı gelgitlerle etkisi altına almışken omuzlarına cenneten düşecek kadar yumuşak öpücükler bıraktı. Sevgilisinin dağınık ama gürültülü inlemeleri odanın bütün duvarlarını zorluyordu böylece.
İsimlerini bile hatırlamadığı komşularının sevgilisinin kutsanmış inlemelerini duyuyor olduklarını bilmek, içindeki ilkel sahiplik duygusunu tekrardan uyandırdı. Elini saç diplerinden yavaşça aşağı doğru kaydırıp aldığı zevki dışa yansıtmaktan çekinmeyen ağzı kapattı.
Her vuruşunda sevgilisinin tatlı noktasına eziyet etmeden bırakmıyor böylece belinin yay gibi gerilip aletini daha da derine yollayabiliyordu. Avucunun içine boğukça inleyen bedeni biraz daha yatağa bastırdı ve göğsünü onun sırtına yapıştırıp dudaklarını omzuna indirdi tekrardan.
"Bu kadar gürültülü olma.. sesini sadece ben duyabilirim."
Boğukça inleyen dudakları avucunun içine daha da bastırdı, sevgilisinin inlemeleri yalnızca ona aitti ve başka kimseyle paylaşmazdı.
Kıskanç mıydı?
Fazlasıyla.
Aleti için kıvranan, yanıp tutuşan bu beden ona aitse aşırı kıskançtı hem de.
Ağzındaki elinin bileği sıkıca kavranınca geleceğini anlamış hareketlerini daha da sertleştirmişti. Duvarları sıkılaşan deliğe her vuruşunda avucuna doğru bir göz yaşı dökülüyordu, bu onu gülümsetti.
Yüzündeki hınzır gülümsemeye karşı koyamıyordu. Lando'yu böylesine deli eden, arzudan ve zevkten bayıltacak hale getiren tek insan olmak fena halde gururunu kabartıyordu.
Eh.. kendisi zaten Lando için her saniye deli oluyordu. Yeşil gözlerindeki o küçük pırıltı bile kafasını yemesine sebep oluyordu. Lando'sunu öyle seviyordu ki, ağlayabilirdi. Hatta at gibi tepinebilirdi olduğu yerde.
Ona olan sevgisini anlatacak kelime, sevgilisini izah edebilecek bir cümle bu evrende yoktu. Ne derse boş, anlamsız kalırdı onun sevgisi ve güzelliği karşısında.
Öyle aşıktı Carlos Lando'suna.
Yenilenen aşkıyla daha fazla dayanamadı ve boğuk bir inlemeyle sevdiğinin içine bıraktı kendisini. Lando'da içinde hâla devam eden, deliğini son damlasına kadar zorlayan alete dayanamayıp birkaç saniye sonra ağzındaki avucunun içine inleyerek yatağa doğru boşalmıştı.
Terli bedenleri sakinleşmek için bir süre öyle bekleyip soluklandı. Nefesleri birbirine karışırken yavaşça sevdiğinin içinden çıktı ve onu rahatsız etmeyecek şekilde kucağına aldı Carlos. Lando güçsüz kollarını boynuna sardı ve göğüsleri tamamen birbirine çarptı kafasını Carlos'un omzuna gömerken.
"Canını yaktım mı? Kötü hissettin mi Lanno?"
Gülümsedi sevdiğine, onu banyoya taşırken. Sesindeki endişeyi bastırmak için anlı dayalı omuza küçük öpücükler bıraktı Lando.
"İyiyim.. beni iyileştiriyorsun Carlos.."
"Ah.. bunu duymak güzel. Bil ki, elimden gelen her şeyi yapacağım bebeğim. Yaraların geçmiş olabilir ama ruhunda izleri kalıcı. Hepsini saracağım, hepsine derman olacağım."
Terlemiş kıvır kıvır saçlarına konulan buselerle gülümsemesini hiç saklamadı bu sefer. Yanağını omzuna yaslayıp sevgilisinin yan profilinin tadını çıkardı Lando.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nunca
Fiksyen PeminatHiçbir zaman.... Bazı insanlar için uzun bir kelime, bazıları için çok kısa bir vakit.. Ama Lando için, imkansızdan da öte.. Hiçbir zaman; lisede Carlos Sainz'in zorbalıklarının bitmeyeceğini bilen Lando, ilerde babasınının rakibi olan şirkette Ca...