Save.

131 17 66
                                    


Yazardan:

Gergince etrafına bakınıyordu genç adam. Kırmızı Ferrari'sinin olduğu yerde tam bir gün önce sevgilisinin turuncu McLaren'ı duruyordu. Tek fark, Lando burada değildi. Bunu düşündükçe içindeki sinir dağ gibi büyüyordu.

Arabasının kapısını açtı ve sanki hayatında hiçbir şey olmuyormuş gibi normal zengin bir iş adamı edasıyla indi aşağı. Kapısını nazikçe kapattı ve dün Lando'nun izlediği adımları atarak pastaneden içeri girdi. Arkasından da Dominic onu takip ediyordu.

"Hazel'in pastanesine hoşgeldiniz! Size nasıl yardımcı olabilirim?" Kadifemsi sesiyle gülümseyerek onu karşılayan kadına tepki vermeden baktı.

Normalde tatlı şeyleri çok sever, şu anki duyduğu koku normal bir gününün içinde olsa kesinlikle ayılıp bayılırdı. Ama bugün, bu pastaneye tatlı almaya gelmemişti.

Kadından çektiği gözlerini yandaki Dominic'e çevirdi konuşması için. Dominic isteğini hemen anlamış, onlara bir şeyler satmak için heveslenmiş olan kadına dönmüştü.

"Aslında buraya gelme amacımız farklı hanımefendi. Dün pastaneye böyle bir genç geldi mi acaba?" Dominic sert ama yabancıya karşı kullandığı kibar tonuyla nazik görünmeye çalışırken Carlos telefonunun ana ekranındaki sevgilisini gösterdi kadına.

Kadının gülümseyen yeşilleri anında gerginlikle açılırken yutkundu, fotoğrafı görmek için eğildiği tezgahtan hızla geri çekildi. Kaybettiği gülümsemesini geri kazanmaya çalıştı ama bu sefer fazla yapmacık durdu yüzünde.

"Hayır. Hayır görmedim."

İki adam birbirine baktı: Carlos'un kahveleri bu saçmalığa dayanamayacağını belli edercesine sinirden köpürüyor, Dominic'in mavileri ise kendine güveninden dolayı sakin duruyordu. Dominic gözlerini Carlos'tan çekti ve kendilerini göndermek için bir saniye bile beklemeyecek kadına döndü.

"Hanımefendi isterseniz birbirimizi kandırmayalım. Çünkü en son sizin pastanenizde görüldü ve bir daha da haber alamadık."

"Israr etmeyin. Eğer görseydim söylerdim."

Sessizce bir iç çekti ve tezgahın üstünden kadına yaklaştı sert kahveleriyle. "Hanımefendi sabır seviyem zaten eksilerde, lütfen beni sınamayın ve söyleyin." dedi soğuk sesiyle.

Kadın Carlos'un sinirli inatçılığına kanmayarak geri çekildi ve gelen diğer müşterilerle ilgilenmeye başladı.

"Lanet karı." Sessizce mırıldandığında Dominic onu kolundan tuttu ve lavabo kısmına sürükledi. Erkekler tuvaletine geçtiklerinde ve arkasından kapı kapanınca sesli bir küfür savurdu.

"Sikeyim! Biliyor, yemin ederim biliyor ne yaptığını!"

Sanki kadın oradaymış gibi elini savurdu kapanan kapıya, Dominic hâla sakinliğini koruyordu onun aksine.

"Görmemiş olması imkansız zaten, eminim susması için para ödemişlerdir."

"Kimin eli varsa, bu pastaneyle birlikte hepsini ortadan sileceğim. Hepsini!"

"Bundan önce Lando'yu bulmamız gerekiyor efendim."

"Lanet olsun.." Bedeni daha fazla yüklenen stresi kaldıramadığı için yine başı dönmeye başlamıştı. Mermer tezgaha yasladı iki elini ve biraz eğilerek yere doğru baktı.

"Efendim iyi misiniz?"

"İyiyim Dominic. İlaçlar- bekle! Bu Lando'nun saati!!"

Mermer tezgahın yapışık olduğu dolabın altında parlayan saati eline aldığında hızla Dominic'e döndü.

NuncaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin