Yazardan:Yemekler yenmiş, bulaşıklar el birliğiyle kahkahalar eşliğinde toplanmıştı. Gecenin ilerleyen vakitlerinde, belalardan ve sorunlardan kurtulmanın verdiği hafifilikle herkes Boris'in özel içki koleksiyonundan getirdiği beyaz şarabın tadına bakıyordu.
"Vay be.. ne serüvendi ama!"
"Başladı yine."
"Benim saçmalıklarımı dinlemeyeceksen neden sevgilimsin?!" diye çıkıştı Alex omzunda yattığı Boris'e. Sevgili olsalar dahi Boris Alex'e sataşmadan duramıyordu. Ona göre bu fazlasıyla keyifliydi.
"Siz böyle çok konuşuyor musunuz? Yoksa çakır keyiften dolayı mı çeneniz çok düşük?"
Oscar tekli kanepelerden birini kapmanın verdiği huzurla içkisini yudumluyordu. Bir yandan tam yanındaki koltukta birbirine giren çifte de kulak kabartmadan edememişti.
"Hep öyleler. Bazen sussunlar diye dua ediyorum." dedi Lucas. Gerçi, kendide pek farksız değildi. Aralarındaki en sakin karakterler iki yanında oturan Dominic ve Arthur'du.
"Aynen Lucas, aynen kardeşim." dedi Boris karşı koltuğunda oturan kırmızı saçlı adama tamam işareti yaparken.
"Atışmalarını izlemek hiç bu kadar keyifli olmamıştı. Dalton kardeşleri bu yüzden koydum onlara." Eşinin ve uyutmaya çalıştıkları kızlarının yanında Max muhabbetten kopmamıştı.
Charles koynunda pışpışladığı kızına rağmen gözlerini devirdi eşine. "Bu arada, Daniel neden gelmedi?" diye sordu.
"Önemli bir duruşması var hafta sonu. Onun için savunma hazırlıyor, yakın zamanda telafi edeceğini söyledi." Lando, Charles'ı cevapsız bırakmamış nişanlısının kollarının arasından yanıtlamıştı onu.
Herkes bir yana serpilmiş güzel sohbetlerinin tadına varıyordu. En son Max dayanamamış, Carlos'a sataşmaya başlamıştı artık.
"Eee abicim. Duydum ki düğün gününe bakmamışsın?"
"İki dakika laf sokmasan götün yerden doğrulmaz demi? Bakmadım evet, bir sorun mu var?"
"Çok büyük bir sorun var patron. Senin gibi tertipli düzenli bir adam nasıl olurda gün ayarlamaz?"
"Arthur.. yapma be!" diye hayıflandı Carlos. Nişanlısı kolları arasında gülüyordu onun bu durumuna.
"Yarın evleneceğim anasını satayım. Hepiniz göt gibi kalacaksınız. Donlarınızla gelirsiniz düğünüme."
"Iy vizyonsuz."
Oscar tam karşı kanepedeki Carlos'a gözlerini devirmeden edemedi. Kabaca eniştesi sayılırdı ama ne de olsa Lando onun arkadaşıydı, eniştesini sevemezdi.
"Sen sanki çok vizyonlusun. Diyene bak."
Carlos'un karşı savunmasına sadece düz bakışlarıyla dil çıkararak cevap verdi Oscar. Bu hareketi Carlos hariç herkesi güldürmüştü.
"Max ve Carlos'un it gibi birbirini yemesi bitti, Oscar başladı."
"Oyy.. Oscar o ikisinden de felaket."
"Nişanlım doğruyu söyledi. Bebek yüzüne aldanmayın yılan o yılan... arada bir tıslıyor da siz duymuyorsunuz."
"Yok ebesinin ineği. Dolunayda da kurt adama dönüşüyor muyum amına koyayım?"
Oscar atılan suçlamaları hayret dolu sesiyle karşıladı. Yüzündeki çarpık gülümsemesi, hoşuna gittiğini de gösteriyordu.
"Boşver adamım patronum diye demiyorum asıl kendisi yırtıcı hayvan gibi." dedi Boris omzunun altına aldığı sevgilisiyle.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nunca
FanfictionHiçbir zaman.... Bazı insanlar için uzun bir kelime, bazıları için çok kısa bir vakit.. Ama Lando için, imkansızdan da öte.. Hiçbir zaman; lisede Carlos Sainz'in zorbalıklarının bitmeyeceğini bilen Lando, ilerde babasınının rakibi olan şirkette Ca...