1

3.2K 97 10
                                    

Belki de bitti dediğimiz yerden, başlarız hayata.

📍Edirne, Havsa, Köseömer Köyü

"Mare nerelerde bu kızçe? Adı da zor kör olmayısıca."

"Nine! Geldim!"

"Ah kızanım nerelerdesin telaş ettim."

"Geldim ninem de sen yine benim adımı diyemiyorsun bak üzüldüm şimdi."

"Kız anan zor isim vermiş sana. Ney senin adın?"

"Mehpare adım ninecim."

"Ay sokayım o ananın aklına daha kolayı olaydı ya."

"Ninem sen bana ay yüzlüm de bana yeter."

"Sen benim ay yüzlü kızanımsın tabii. Maşallah ilk doğduğun vakit belliydi böyle güzel bir kızçe olacağın."

"Canım ninem benim. Sen eve geç hele ben de kuzularıma bakayım."

"Aa yok geçmem ben hayvanlara bakacağım bende."

"Iyi gel gidelim o zaman."

Mehpare ninesini koluna takıp hayvanların yanına gitmeye koyuldu. Yeni kuzusu vardı onu görmeye gidecekti. Kendini bildi bileli hayvanları hep çok severdi. Kuzusunu görünce bir sevinç tuttu Mehpare'yi minnacıktı güzel yavrusu. Hemen onu kucağına alıp sevmeye başladı. Bu sırada yanına köpeği Bulut ve ineği Necla geldi. Hayvanlar sevgiyi hisseder dedikleri bu olsa gerek. Herkesi tepikleyen Necla  Mehpare'ye sırnaşırdı. Daha yeni fotoğraf çekmeyi öğrenen nine telefonunu çıkartıp Mehpare'ye poz vermesini söyledi. Hayvanlarıyla güzelce poz verip fotoğraf çekildi.

Mehpare böyleydi işte. Köylü insanlara şehirli, şehirli insanlara köylü gibi gelirdi. Annesi, babası ve abisi Istanbul'da yaşarken o memleketi Edirne'de yaşıyordu. Sebebi ninesiydi. Dedesi öldükten sonra ninesi yapayalnız kalmıştı ve kimseciklerde ona yardım eli uzatmamıştı. Annesi ve teyzeleri ise 3 ayda bir gider anneannesinin temizliğini yapardı. Vicdan ya bu el vermedi. 14 yaşında ninesinin yanına yerleşti Mehpare. Okulunu burada bitirip yine üniversiteyi de burada okudu.

Şehirde mimar, köyde çiftçiydi.
En güzel kıyafetleriyle şehirde işine gider, köye geldiğinde ise şalvarını giyer tarlaya çapa atmaya giderdi. Hiçte gocunmazdı Allah'a şükür gücü kuvveti yerindeydi.

Bir gariban ninesi bir de arada sırada görüştüğü annesi babası ve abisi vardı.

Ninesine bakmaktan evlenmeyi bırak sevgili bile aklının ucundan geçmezdi. Zaten hevesli de değildi. Gönül bu ya illa severdi birini. Zorlamaya gerek yoktu...


📍Mardin, Midyat

"Ah Dilan. Nasıl yaparsın bunu bize Dilan."

"Özür dilerim ana ama başka çarem yoktu "

Hasan Ağa sinirle kızına doğru ilerledi. Nasıl başka çaresi yoktu? 18 yaşında ki kızı tutmuş bir adamla kaçmış. Gözünden bile sakındığı kızı kaçmıştı. Oysa ki Hasan Ağa kızını telli duvaklı gelin etmeyi tabii ki isterdi. Ama önce okusun bu Mardin topraklarına kadının gücünü göstersin isterdi. Hem daha kızı çok küçüktü. 18'ine gireli 4 ay olmuştu!

Edirne'den Mardin'eHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin