Sözde sonsuza kadar sürecek aşklar...
Şimdi neredeler?Mehpare şirkete gireli 2 ay olmuştu. Hem ev hem de iş arasında mükemmel bir işleyişi vardı.
Çoğu zaman işlerini evden hallediyordu. Çünkü ilgilenmesi gereken 3 çocuğu vardı.
Her şey çok normal ve çok güzeldi. Sonunda Hazar'da şirkete geri dönmüştü. Yavaştan kendini toparlamış ve işine odaklanmıştı. 1 hafta önce o kadın, pişman olduğunu ve geri dönmek istediğini söylemişti. Hazar kabul etmediğinden ise bebeği almak için dava açmak istemişti fakat dava hemen düşmüştü. Çünkü o Deniz'i resmi olarak reddettiği için onu geri alma imkanı yoktu.
O da zamanla kabullenip Hazar'ın peşini bırakmıştı.
Yalan yok Mehpare, Deniz'i alma ihtimalinden çok korkmuştu.
O doğurmamıştı ama sonuç olarak artık o da Mehpare'nin çocuğuydu. Onun gözünde diğer çocuklarından farkı yoktu.
Bu olayın çok uzamadan bitmesine oldukça sevinmişti çünkü ilgilenmesi gereken farklı mevzular daha vardı.Ebru gibi.
Mehpare, Adar'a o kadından hoşlanmadığı söylemişti hem zaten işini de pek iyi yapamıyordu.
Adar'da eski bir aile dostlarının kızı olduğu için şirkette olduğunu söylemişti. Zaten 2 ay sonra stajı bitecekti ve gidecekti.Kadın 27 yaşındaydı ve 2. Üniversitesini okuyordu.
Uzaktan bakılınca zeki gibi gözüküyordu fakat tamamen torpil ile yaşayan bir kadındı.Mehpare bu durumu hazmedemiyordu.
Torpil en sevmediği şeylerden biriydi.
Kendisi okulundan en yüksek puanla mezun olmuştu fakat arkası sağlam olmadığı için 1 yıl iş bulamamıştı.
Bulduğu işe bile köyden tanıdığı sayesinde girebilmişti.
Hayatın bu kadar acımasız olması onu çok sinirlendiriyordu.
O yüzden Mehpare'nin çalışanlarının hepsi işini iyi yapan genç yeteneklerdi. Sadece başarıları sayesinde çalışan oldukça enerjik bir ekibi vardı.Mehpare bugün şirkete gidecekti uzun zamandır uğramıyordu. Hem zaten stajyerlerin dosyalarını imzalaması gerekiyordu.
Normalde Adar ile birlikte giderdi fakat bugün Deniz biraz huysuz olduğu için bir kaç saat onunla durması gerekti.
"Minik beyfendi bugün biraz fazla huysuz."
"Anni"Deniz ile ilgilenirken Güldeniz gelip elinde ki ekmeği annesine uzattı.
"Deni"
Mehpare kızının ne yapmak istediğini anladığında yüzü yumuşadı.Deniz'in acıktığını düşünüp ona ekmek getirmişti. Kalbin minikti fakat içinde ki sevgi kocamandı.
Başta Güldeniz ve Gökdeniz'in kıskanacağını düşünmüştüm fakat çocukları onu yanılttı.
Çok iyi abla ve abi oldular. Hem zaten Canfeza'yı da çok seviyorlardı.
Biraz daha çocuklarıyla ilgilenip şirkete geçmek için hazırlandı.
Aynadan kendine bakıp beğeniyle süzdü.
Kombininin oldukça şık olduğunu düşünüyordu.
Çantasını da alıp hemen yola koyuldu.
Öğle arası yaklaşıyordu. Adar ve kendi için güzel bir tatlı aldı.Hemen şirkete girip ofisine ilerledi.
Başına üşüşen stajyerlerine gülümsedi.
Verdiği işleri çok iyi bir şekilde halletmişlerdi.
Staj dosyalarını imzalayıp onlarla biraz sohbet etti.
Öğle arası yaklaştığından tatlıları alıp Adar'ın odasına gitmeye başladı.
Çoğu kişi coktan çıkmıştı. Adar öğle arasına pek çıkmazdı. O yüzden direkt Adar'ın odasına ilerledi.
Aralık olan kapıyı ittireceği sırada içeriden gelen konuşma sesleriyle durdu.
Ebru odadaydı.
"Sana son kez söylüyorum Ebru. Burada kalıcı değilsin. Stajın bittikten sonra gideceksin."
"Neden karın istemiyor diye mi?"
"Ebru!"
"Yoksa sevgili karına hala söylemedin mi?"
"Kes sesini!"
"Ben cevap vereyim. Tabii ki de hayır! Zor mu geldi karına gidip ; Ebru benim eski nişanlım onunla çok güzel bir ilişkimiz vardı ama ansızın birbirimize aşıkken bitti tüm ailemde onu biliyordu ve kimse sana söyleme zahmetinde bulunmadı, diyemedin mi?
Mehpare'nin elinde ki tatlı poşeti düşerken ikili gelen ses ile kapıya baktı.
Adar büyük bir şokla Mehpare'ye bakıyordu.
Mehpare hiçbir şey söylemeden oradan çıkıp gitmişti.Adar söyleyecek cümle bırakmış mıydı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edirne'den Mardin'e
Ficción General"Ben tüm törelerinizi göze alarak dayandım kapına Hasan Ağa! Vereceğin hüküm başım gözüm üstüne. Hiç gocunma çek silahını vur beni. En azından son nefesimde bile Dilan'ımı görmüş olurum!" "Madem vereceğim karar kabulündür o halde hüküm bellidir oğu...