Sadece sevgiye tutunacak gücü olan yaşar.
Hevi Hanım yaklaşık 1 saattir bayındı. Eve gelen doktor heyecandan yaşadığı şok yüzünden baygınlık geçirdiğini, önemli bir problem olmadığını söylemişti. Delal yengesinin dizinin dibinde ona üniversite maceralarını anlatıyordu. Tabii ki de Mehpare, Delal ile iletişim halindeydi. Ona üniversite konusunda çokça yardımcı olmuştu.
Delal kendi isteği ile tek tercih olarak Mardin Artuklu Üniversitesi'ni tercih etmişti. Evde olmak onun için daha ideal olurdu. Yengesi gibi o da mimar olmak istiyordu ve bölümünde son senesiydi. İkinci dönem için stajını yengesinin yanında yapacaktı. Mehpare, Delal'in üniversite sürecinde çokça yardımcı olmuştu.
Öyle ki Edirne'de ki tüm not ve kitaplarını Mardin'e yollamıştı. Delal onlara gözü gibi bakıp yengesine geri teslim ederken tertemiz geri verecekti."Yenge yani böyle devam edersem kesinlikle bölüm birincisi olurum."
"Notların çok yüksek bebeğim. Fakülte birincisi bile olabilirsin."
"Ay inşallah!"
"Sohbetinizi bölüyorum ama annem uyandı. Torunlarıyla biraz hasret giderdikten sonra Mehpare'm nerede diye dillenmeye başladı."
Mehpare avluya çıktığında gözü yaşlı Hevi Hanım'ı gördü.
"Kızım! Çok özledim sizi! Lütfen bir daha böyle gitmeyin! Bir daha bu ailede kimse bir şey saklamayacak!"
"Dilimiz yandı bir kere Hatun. Bir daha tövbe!"Hep birlikte sonunda geç kalınmış sofraya geçmişlerdi.
Mehpare görmek istediği kişiyi hala görmemişti.
Kahvaltı bittikten sonra herkes avluda otururken kapı açıldı.
İçeri mavi gözlü, sarı saçlı bir çocuk girdi.
Mehpare'yi görünce önce gözleri kocaman açıldı.
Sonra ona doğru koşmaya başladı.
"Anne!"Bu minik erkek çocuğu, Deniz'di.
Mehpare ona koşan minik çocuğa doğru hareketlendi.
Onu kucağına alıp etrafta döndürdü.
"Hoşgeydin Mehpaye Anne!"
"Hoşbuldum benim günışığım!""Aday Baba sende hoşgeydin!"
"Hoşbuldum aslan parçası."Deniz yere inip ona doğru gelen ikizlere doğru gitti.
"Gülben ve Gökben Abla abi sizde hoşgeydiniz."
Deniz, Gökdeniz ve Güldeniz'in adında kendi adı geçtiği için isimlerin Deniz kısmında ben diyordu.
Çocuklar hep birlikte oynamaya başladığında aile yine sohbete daldı.
O sırada içeri kapıda ki görevliler acele ile girdi.
"Adar bey!"
"Ne oldu?"
"Adar bey, ana şirket binasında ve size ait olan çoğu tarlada yangınlar çıkmış!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edirne'den Mardin'e
Ficção Geral"Ben tüm törelerinizi göze alarak dayandım kapına Hasan Ağa! Vereceğin hüküm başım gözüm üstüne. Hiç gocunma çek silahını vur beni. En azından son nefesimde bile Dilan'ımı görmüş olurum!" "Madem vereceğim karar kabulündür o halde hüküm bellidir oğu...