Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir.
"Hoşgeldiniz Mehpare Hanım."
Mehpare'nin şirkette 1. Haftasıydı. Şimdiden 3 proje almıştı bile.
Mehpare stajyerlere verdiği görevleri kontrol etmek için ofisinden çıkıp onları yanına gitmişti.
Genç mimarlar patronlarını görünce not ettikleri soruları sormaya başladı."Mehpare Hanım parsel alanını hangi komutlarla çizeceğiz?"
"Size verdiğim belgede parsel alanının koordinatları var. Onları point komutuyla girin. Oluşan noktaları birleştirip scale komutuyla 100 kat büyütün. Parsel alanını oluştuktan sonra proje taslağı üzerinde mimari çalışmaya başlayın. Ben birazdan size statik projeyi göndereceğim."(Çoğu yazar kendi alanlarını yazıp havalı havalı bahsediyordu bende heves ettim kdkdkdkd bu arada mimari çizimlerde statik proje kolon, kiriş yerlerinin yerleşimi için gerekli. Statik projeyi mühendisler çiziyor.)
Mehpare odasına geçip stajyerlere statik projeyi göndermişti. Kendiside bilgisayarından çalışmaya başladı. Biraz daha proje üzerine çalıştıktan sonra bugün pek şirkette işi olmadığı için erken çıktı. Hemen Adar'ın yanına gitmek için asansöre geçti.
Adar'da o sırada toplantıdan çıkıyordu.
Mehpare Adar'a doğru ilerlerken bir anda Adar'ın önüne bir kadın çıktı. Kadın elinde ki kahveyi bilerek Adar'ın üstüne döktü.
Adar, elinde telefonuyla yürüdüğü için bunun bilerek yapılmış bir eylem olduğunu farkedemedi. Ama Mehpare her şeyi görmüştü.
"Çok özür dilerim Adsr Bey! Yanlışlıkla oldu!"
"Önemli değil işinle ilgilen."
"Size yardım etmeme izin verin lütfen."
Kadının cilveli konuşmaları Mehpare'yi çileden çıkarmıştı. Daha fazla izleyici olamadı.
"Sen işine bak ben ilgilenirim."
Mehpare yüzünden ki sahte gülümsemeyle kadına baktı. Yeni çalışan olduğu belliydi.
Emin adımlarla Adar'a ilerledi.
"Pardon? Siz kimsiniz? Çalışan olmayanların bu katta dolaşması yasak."
Adar kadına döndü. O sırada Mehpare yanına geldiğinde ellerini beline doladı. Kadın gözlerini oraya çevirdi.
"Karım yanıma gelmek için kimden izin alacak Ebru Hanım?"
Adı Ebru olan kadının gözleri kocaman açıldı.
"Çok özür dilerim bilmiyordum."
"Artık biliyorsunuz. Lütfen işinize dönün."
Mehpare kadına son lafını söyleyip Adar'ın kolundan tutup odaya çekti.
"Bu kadın çok gözüme battı. Sen görmedin ama o kahveyi bilerek döktü aşufte!"
"Küfür etmeye geçtiğine göre kesinlikle seni çok sinirlendirmiş."
"Keyif mi alsaydım Adar?"
"Hayır hayır beni yanlış anlıyorsun güzelim. Ben sadece durumu analiz etmeye çalışıyordum."
Adar karısının öfkesine kurban gitmek istemediği için kendini açıklamaya çalışıyordu. Konuyu değiştirmek için biraz uzaklaşıp Mehpare'yi süzdü.
"Bugün çok daha güzel görünüyorsun hayatım."
Laf olsun diye değildi. Karısı ona göre gerçekten çok farklı bir güzellikti. Özellikle iş kadını olduğu zamanlarda daha fazlaydı."Çok şaşıracaksın ama kombini Güldeniz yaptı."
Mehpare bugün için kombinde kararsız kalmıştı. Kıyafetler yerde dururken Güldeniz elbiseyi ve gömleği tutup Mehpare'ye verdi.
"Kızım şimdiden bir moda ikonu demek ki?"
"Aynen öyle. Gidelim mi?"
Mehpare ve Adar el ele şirketten çıkarken Mehpare'nin aklına çoktan Ebru'nun ayağını kaydırma planları gelmişti bile.Şehitlerimize Allah'tan rahmet yakınlarına ise sabır diliyorum.
Buna sebep olan herkesin tez zamanda Allah belasını versin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edirne'den Mardin'e
Ficción General"Ben tüm törelerinizi göze alarak dayandım kapına Hasan Ağa! Vereceğin hüküm başım gözüm üstüne. Hiç gocunma çek silahını vur beni. En azından son nefesimde bile Dilan'ımı görmüş olurum!" "Madem vereceğim karar kabulündür o halde hüküm bellidir oğu...