6

1.6K 68 1
                                    

Gözyaşlarını silip, sırtını dikleştireceksin
ve bunun adına hayat diyeceksin.

"Hazar çarşıya gidecekmiş. Bende ona tuhafiyeden bir kaç iplik ve şiş almasını istedim."

Hazır cevap Mehpare.

"Doğru ama yenge ben unuttum bile alacaklarımı." Adar yalan olduğunu anlamıştı. Çünkü Hazar dudaklarını dişlemişti. Her insan yalanını belli ederdi ama Mehpare'den böyle bir his alamadı. Zamanla öğrenecekti tabii ki de. Pek umursamadı Adar. Çünkü Mehpare ne dediyse 2 aydır yüzü sirke satan kardeşi eski haline dönmüştü. Ilk evlilik ayları olmasına rağmen Mehpare çok çabuk aileye dahil olmuştu. Uzaktan gören biri Mehpare'nin sanki yıllarca bu aileden olduğunu sanardı.

"O zaman birlikte çarşıya inelim Mehpare. Alacaklarını almış olursun bende işlerimi hallederim." Mehpare kafasını sallayıp hemen odadan çantasını almaya gitti.

Adar'ın yanına geldiğinde uzatmadan arabaya geçtiler. Çarşıya geldiklerinde arabadan inip ilerlediler. Mehpare aklına gelen şeyle kocasına döndü. "Belediye'ye gitme şansımız var mı?" Adar beklemediği soruyla şaşkınlıkla eşine döndü. "Gidebiliriz ama niçin?" "Soyadı değişikliği için. Çok fazla geri planda kalmasın hem banka kartlarımın yenilenme zamanı da gelmişti. Aradan çıkmış olur." "Soyadını değiştirmek zorunda değilsin biliyorsundur yeni gelen kanunla bu zorunluluk kaldırıldı." Mehpare anlayışla kafasını salladı. "Evet biliyorum böyle bir zorunluluğun kalkması çok iyi bir şey. Fakat ileride soyadı farklılığından bir şeyler olabilir. Ne bileyim çocuklarımla soyadımız uyuşmuyor diye problem çıkabilir ya da kimlerden olduğumun bilinmesi gerekebilir filan. Ben pek takılmıyorum zaten. Ne olacak ki?"

Adar anlayışla kafasını sağladı. Eşi gelecek odaklı bir kadındı. Belli etmemişti fakat karısı ona ileride çocukları olabileceği imansını yapınca içten içe sevinmişti.

Belediyede ki işlerini halledip çarşıya geri döndüler. Mehpare tuhafiyeye girip iplik ve şiş aldı. Bir yalan söylemişti fakat yine bunları alması iyi oldu. Örmeyi çok severdi ve örgü çantası Edirne'de kalmıştı.

"Şey Adar, bir ara Edirne'ye gidelim mi? Oradan almam gereken eşyalarımı var. Hem ninemi de özledim."

"Haftaya gitmeye ne dersin?"

"Çok iyi olur gerçekten!"

Adar karısının sevinciyle gülümsedi. Basit şeylere sevinen bu kadın gerçekten onda çok farklı şeyler hissettiriyordu.
Çarşıyı dolaşırken Adar ve Mehpare'nin ardından bir ses duyuldu.

"Firuze?"

Mehpare gerildi. Bu onun ikinci ismiydi fakat ne kimliğinde yazardı ne de bir başkası bilirdi. Bu ismi ona çok sevdiği bir arkadaşı vermişti. Mehpare hemen gülümsedi. Arkasını dönmeden bir ad döküldü dudaklarından.

"Viran!"

Mehpare hemen arkasına dönüp karşısında duran kıza baktı. Onu gördüğü gibi koşarak ona sarıldı. Viran kollarını Mehpare'ye doladı.

"Viran seni buraya hangi rüzgar attı?"

"Doğu'da görevlendirildim. Buraya yeni geldim o yüzden bir kaç eşya bakmaya çıktım. Davetiyeni aldım fakat gelemedim çok özür dilerim."

"Hiç önemli değil. Zaten tebrik etmiştin."

Mehpare konuya Fransız kalan kocasını Viran ile tanıştırdı.

"Adar, eşim." Adar'ın kalbi titredi.

Mehpare'nin eşi Adar.

Mehpare bu sefer Adar'a döndü.

"O da Viran. İstanbul'da komşumuzdu. Ve ayrıca benim arkadaşım."

Ayak üstü sohbetten sonra birbirlerine veda edip ilerlediler. Adar meraklı sorularını Mehpare'ye yöneltti.

"Adının özel bir anlamı var mı? Ilk defa böyle bir isim duydum."

Mehpare üzüntüyle karışık gülümsedi.
"Tam adı Viran Gülendam. Çok küçükken onu yıkılmış bir evde bulmuşlar. O yüzden adını Viran koymuşlar. Ikinci adı ise annesinin adıymış. Bulunduğunda bileğinde ki bileklikte yazıyormuş. Çok zor bir hayat yaşadı ve çok yaralı. Farkettiysen gülmüyor."

Adar hafızası yokladı. Normalde insanlar nezaketen bile olsa biriyle tanıştığında gülümserdi. Fakat o kadın gerçekten gülümsemeyi bırakın tebessüm bile etmemişti.

Sonunda alacaklarını alıp Çarşıdan çıkacakken Mehpare aniden durup Adar'ın koluna yapıştı. Pamuk şeker görmüştü. Mehpare pamuk şekere kendini bildi bileli deli oluyordu. Son kalan şekere büyük bir iştah ile baktı. "Adar pamuk şeker! Alıp geleceğim hemen!" Mehpare tam gidecekken pamuk şekerini alan çocuğu gördü. Hayal kırıklığı ile yerine sabitlendi. "Tüh ya. Heveslenmiştim. Neyse gidelim eve."

Adar karısının üzülmesinine ister istemez gerildi. Sürekli gülümseyen karısının somurtması onun isteyeceği son şey bile değildi. Giderken yolda her yeri inceledi ama maalesef yoktu.

Konağa geçtiklerini Mehpare hemen odasına çekilip uzandı. Biraz uzanıp kalkmayı planlanmıştı ama uyuya kalmıştı. Yaklaşık bir saat sonra yavaşça uyanmaya başlamıştı fakat üstünde örtüden daha farklı ağırlıklar vardı. Gözlerini tamamen açıp etrafa bakındığında neredeyse çığlık atacaktı. Yatak dahil olmak uzere odanın neredeyse her yerinde pamuk şeker vardı!
Mehpare şaşkınlığını devam ederken odaya elinde pamuk şekerlerle Adar girdi. Karısının uyandığını gören Adar elinde kileri de bir kenara bıraktı.
"Stok yapalım dedim malum bulmak biraz zor."

Mehpare anın verdiği enerjiyle yataktan çıkıp Adar'a koştu. Ona sımsıkı sarıldı ve yanağına öpücük kondurdu.
Adar şaşkınlık ile yerinde kalakalırken Mehpare ne yaptığının farkında olmadan gülümsemeye ve çevresini saran pamuk şekerlerine bakmaya devam etti.
Şuan ondan mutlusu yoktu.

Mehpare şekerler ile ilgilenirken Adar yanağında az önce hissettiği dudaklara takılı kaldı. Mehpare deli gibi pamuk şeker yerken Adar'a döndü.
"Sende ister misin?"
Adar şekerli şeyleri sevmezdi. Ama reddetmedi. Mehpare elinde ki pamuk şekerden yiyeceğini sanarken Adar onu belinden tutup kendine çekti ve dudağını öptü.
"Sadece 1 ayda aklımı nasıl yerinden alırsın Mehpare?"
Mehpare anın sıcaklığı ile elinde ki pamuk şekeri yere bırakıp iki elini Adar'ın yanağına koydu ve bu sefer o Adar'ı öptü. Asla onluk bi hareket değildi ama bunu yapmak istedi.
Adar karısıyla bu öpüşmeden deli gibi etkilenirken Mehpare'nin de farkı yoktu tabii.
Ikisi de yatağa doğru ilerledi.
Işte simdi gercekten iki yabancının en samimi gecesi bugündü.




Bu tür bir yakınlaşmayı uzatmayayım dedim yaaa.
Bu arada Viran karakteri benim arkaplanda yazdığım kitabın baş karakteri.
Minik bir spoi olsun dedim.
Viran'ı bu kitapta daha görmeyeceğiz. Hadi bir spoi dahaaa
Çünkü Viran sınıra askerlerin doktoru olmak için görevlendirildi.
Iyi ve mutlu okumalar efenimm

Edirne'den Mardin'eHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin