Hiçbir yüz güzel değil,
Senin yüzünden.Adar arabayı çalıştırıp konağın olduğu sokaktan uzaklaşmaya başladı. İlk durakları Artvin'di. Ikisi de daha önce Karadeniz'e hiç gitmemişti ve denize kıyısı olan Karadeniz şehirlerini gezmeye karar vermişlerdi.
Mehpare hem bebekleri kontrol ediyor hem de akıp giden yolu seyrediyordu.
Şuan içinde bitmek bilmeyen bir heyecan vardı.
Yandan Adar'a baktı.
Onun da yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
Geçen araba yolculuğundan sonra sonunda Artvin'e varmışlardı.
Ilk gün dinlenmişlerdi.
Ertesi gün gezmek için hazırlanmaya başladılar. Kahvaltıdayken Mehpare ve Adar gidecekleri yerleri listeliyordu."Güzelim çok güzel yerleri ekledim. Bebeklerle biraz zor olur ama görmeye değer bence."
Bebekleri , bebek taşıma sırt çantasına koyup yola çıktılar.
Ilk durakları Cehennem Deresi Kanyonu'ydu.
"Adar kendimi evin içinde dolaşan bir karınca gibi hissediyorum. Şu manzaraya bak!"
Güldeniz ve Gökdeniz başta huysuzlansalar bile onlar da gördüklerine karşı büyük bir merakla etrafa bakınmayı başlamışlardı.
Kanyonu güzelce gezdikten sonra diğer duraklarına geçmek için Kanyon'dan ayrıldılar.
Çokça yayla ve müzeyi gezdikten sonra Borçka Karagöl Yaylası'na gittiler orada kamp ekipmanı kiralayan bir yer gördükten sonra günü orada bitirmeye karar verdiler.
Orada kamp yapan insanlar ile sohbet edip güzel bir gün geçirdiler."Uyanın uykucular! Daha çok gezeceğiz."
Mehpare ve Güldeniz uyanmış gölde ki ördekleri izleyip çadıra gelip iki uykucuyu uyandırma işine girişmişlerdi.
"Babiii uyannn Gük uyannn!
Mehpare kızının uyandırma çabasına gülümseyip yanağını derince öptü.
Tam bir tatlılık abidesiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Edirne'den Mardin'e
Fiksi Umum"Ben tüm törelerinizi göze alarak dayandım kapına Hasan Ağa! Vereceğin hüküm başım gözüm üstüne. Hiç gocunma çek silahını vur beni. En azından son nefesimde bile Dilan'ımı görmüş olurum!" "Madem vereceğim karar kabulündür o halde hüküm bellidir oğu...