28

1.6K 132 64
                                    

Barış'ın ard arda aramalarını takmadan kendimi aynada süzdüm. Şampiyonluk kutlamasına gidilecekti ve aşağıdaki beyefendi beş dakika bekleyemediği için arayıp duruyordu. Ben ise takmıyordum. Ona daha hazır olmadığımı söylememe rağmen evden erkenden çıkmıştı. Paşa paşa bekleyecekti.

Yaptığım kombin ise asla hoşuna gitmeyecekti. Göğüs kısmından dekolte verdiğim yetmiyormuş gibi kısacık bir elbise giymiştim. İki maaşımı vermiştim ben bu elbise ve ayakkabıya o yüzden yapacağı boş söylenmeler bile umrumda değildi.

Daha fazla bekletmek istemediğim için hızlıca topukluları ayağıma geçirerek evden çıktım. Asansörü kullanmayı tercih etmeyerek koştura koştura aşağı indim. Arabası tam karşımdaydı. Kapıyı açarak kendimi yanına atmamla bakışları telefondan kalktı ve bana baktı, "Çok şük- Alev bu ne?" dedi kaşlarını çatarak. Başlıyorduk.

Hiçbir şeyi belli etmeden ilk önce onu süzdüm. Bebek mavisi bir takımın içinde harika duruyordu. Ardından elimi bacağına koyarak ona doğru yaklaştım ve yanağına minik bir öpücük kondurdum, "Ne ne sevgilim?" alttan ona bakmamla kendini geri çekti. Etkilenmek istemediği için kendini çekiyordu.

"Kumaşın geri kalanı nerede Alev? Göğüsüne mi bakayım götüne mi?"

Omuz silktim, "Valla sen bilirsin. İstediğin yere bak, her yer senin." dedim umursamaz bir sesle. Hakkından ancak böyle gelirdim.

Dirseğini cama yaslayarak sakallarını okşadı, "Git değiştir amına koyayım! Hâlâ işin dalgasındasın."

Kemerimi taktım, "Değiştirmeyeceğim." dedim kesin bir sesle.

Kaşlarını kaldırdı, "Hadi Alev sorun çıkarma."

Derin bir nefes aldım, "Bana bak çakma sarı, senden pahalı bu kıyafetler! O yüzden ya arabayı sür ya da ben paşa paşa evime gideyim. Sen de tek başına gidersin." dedim sinirle. Baştan onu takmasamda sonradan sinirimi bozmuştu. Kıyafetlerime karışılmasını sevmezdim.

"Ben mi al dedim benden pahalı kıyafetleri? Zaten kumaştan kesmişler. Kim bilir ne kadar verdin bunlara?" dedi sinirle.

"Sen yokken de ben bunlardan giyiyordum. Şimdi varsın diye kendimden ödün veremem." dedim.

Sinirle dudaklarını yaladı. Kafasındaki damar kendini belli etmeye başlamıştı, "Yüzlerce erkeğin içine gidiyorsun. Farkındasın değil mi?" dedi sertçe.

Yerime daha çok sindim, "Kızına sahip çıkarsın o zaman orada. Deli ettin gerçekten."

Arabayı park ettiği yerden çıkardı, "Ben mi deli ettim?! Bir karış elbiseyle gelmişsin. Ben de diyorum bu neden giyeceği şeyi ısrarla söylemiyor."

"Gayet güzel, kudurma." derken radyodan şarkı beğenmeye çalışıyordum.

Kafasını sola çevirerek sabır çekti, "Kötü demedim." dedi.

Omuz silktim, "O zaman mağralık yapacağına azıcık öv."

Kırmızı ışıkta durdu, "Alev övücek kadar kumaş yok maalesef. Ayrıca giyseydin bir pantolon, boku mu çıktı pantolonların." dedi sertçe.

Gerçekten kafasını direksiyona geçirmek istiyordum.

Sinirle ona baktım, "Dediğim gibi bu kadar rahatsız oluyorsan bu akşam kimin kızı olduğumu herkese göstererek götümün dibinden ayrılmazsın."

"Her şeyin üzerine yemin ederim ki en ufak bir sıkıntı fark edeyim o kupayı götlerine sokarım!" diye kendi kendine söylendi.

"Sokarsın sevgilim." dedim sakince.

Touched • Barış Alper YılmazWhere stories live. Discover now