Profilimdeki yeni hikayeye bakabilirsiniz, tesekkurler🙏
Alev'i yine acik giyindirdim ya haberiniz
olsun😉Ben bu ozel gunleri yazacagim dedim dedim her seyi kutlamaya basladi bunlar.
Yine çiftimin ozlemine dayanamadim ve derbi oncesi hepsini bir toparlayip geleyim dedim🤍
~
30 Ağustos, Milli Takım Kamp öncesi;
Yatağa oturmuş bir vaziyette karşımda açık olan gardıroba bakıyordum. Yere kocaman bir valiz atmış boşluk kalmayacak şekile dolduracağını söylemişti ancak bu valizin dolması imkansızdı. Ben bile sığardım bunun içine.
"Yavrum bu makineye ne kadar deterjan atacağım? Bölmelerin hepsi dolacak şekilde mi koyacağım?" kapıdan gelen ses ile ona baktım. Son dakika beyazları yıkamak aklına geldiği için tutuşmuş bir haldeydi şu an.
"Bir ölçek koy yeter. Ortaya da yumuşatıcı at, ön yıkama yap ve başlat. Bir de kolay ütüleme tuşuna basarsan çok makbule geçer."
Dediğimi dinlediğinden şüphe ettiğim bakışını atarak yanıma gelmiş ve tam yanıma oturmuştu, "Hayırdır? Karadeniz'de gemi mi batırdık?" koca eliyle omzumdan dökülen saçlarımı geriye doğru atmış, boynumu ortaya çıkarmıştı.
Ellerimle valizi işaret ettim, "Koydun bunu önüme ve tıka basa doldurmak istediğini söyledin."
Kaşları çatıldı. Elini enseme sarmış, baş parmağı ile damarımı okşuyordu, "Aynen öyle dedim?" dedi sorar gibi.
"İyi de aşkım tüm gardırabu alır bu valiz! Ne koyacağım ben o kadar." diyerek söylenmeme gülmüştü.
Omuz silkti, "Rastgele at işte içine."
"Show mu yapacaksın? Neden bu kadar büyük bir şeyle gidiyorsun?" diye söylendim yine.
Sabırla beni dinliyor ve asla ters cevap vermeden sorularımı yanıtlıyordu.
"Çünkü bu valizi seviyorum. Ayrıca dellenme ben sana yardım ederim güzelim, sana yaptırcak değilim zaten. Şu makineyi çalıştırıp geleyim hemen," ayağa kalktı birden ve tekrar bana döndü, "Atacağın başka kıyafet var mı?"
Yatağının çaprazındaki koyu gri tekli koltuğun üzerindeki beyaz pantolonumu işaret ettim, "Onu da atsana."
Salına salına yürüdü ve pantolonu aldı, "Bekle geleceğim hemen," dedi ve odadan çıkarak çamaşır odasına gitti. Beş dakikanın ardından tekrar yanıma gelmişti, "Geldim."
"Ne alacaksın şimdi?" dedim merakla.
Gardıroptaki kıyafetlerine baktı, "Aşırı aşırı bir şey almayacağım buradan. Bu kadar büyük valiz ile gitmemin sebebi kramponlarım ve iki gün sonra alacağım formalar. Malum bir sürü yedekleri var," sırıtarak bana döndü ve göz kırptı, "Vereyim mi sana imzalı bir Türkiye forması? Yakışır yavruma." dedi beğeniyle.
Yatakta oturduğum yerden kalkarak yanına gittim ve kollarımı boynuna doladım, boynunun çapıda genişti. İki eli de direkt belime gitmişti, "Oyuncusu karşımda varken formayı ne yapayım?" dedikten sonra adem elmasını öptüm. Belimdeki elleri sıkılaştı.
"Of tekrar ayrı kalacak olmamız gerçekten beni sinir ediyor." dedi gerginlikle.
Ensesindeki minik saçlarda elimi gezdirdim, "Ama bu sefer daha kısa sürecek."
YOU ARE READING
Touched • Barış Alper Yılmaz
Fanfiction"Kızım senin benim aklımla zorun mu var?" "Var ulan var! Senin aklınla zorum var! İşim gücüm yok ya benim zaten senin aklınla zorum var!"