Büyük bir mutlulukla önümdeki çiçeklere bakarken aşk yaşıyordum. Barış yaklaşık bir aydır yoktu ve asla üşenmeden, ona kaç kere durması gerektiğini söylesem bile bana her gün çiçek yolluyordu. O kadar işinin arasında bununla da uğraşıyordu.
Milli takım kampının ardından yoğun bir tempo da maçları başlamıştı ve Türkiye gerçekten güzel ilerliyordu.
Hızlıca telefonumu alarak üzülsemde bir dal çiçeği kopartıp kulağıma geçirdim. Barış ile sohbetimize girmeden önce bir fotoğraf çekilmiştim.
Alev:
Günaydın aşkım!!! Sabahın köründe çiçekçi ile uyandım. Teşekkür ederim❤
Anında aktif oldu. Bu demek oluyordu ki otelde odasında dinleniyor.B.A.Y: Of çiçek sikimde değil çok güzelsin. Çok özledim.
B.A.Y: Çiçekçiye kapıyı böyle mi açtın?
Göz devirdim.
Alev: Nasıl?
B.A.Y: Çıplak.
Alev: Aynen Barış, aklım yok ya benim,
her önüme gelene kapıyı
çıplak açıyorum.Alev: Ayrıca çıplak falan değilim.
B.A.Y: Ne var üstünde?
Alev: Bunun sonunu sextinge getirecekmişsin gibi bir sabah sevgilim.
B.A.Y: Hızlı fark ettin.
Alev: Bana gerçekten daha ne
kadar çiçek yollayacaksın?Alev: Evimde yürüyecek yer kalmadı.
Seraya döndüm🌺B.A.Y: Hoşuma gidiyor. Evinde yer kalmadıysa bana taşınabilirsin, benim evim gayet büyük ve ikimize de yeter. Senin evini de sera yaparız💋
Yeni gündemimizde buydu. Ya ona taşınmamı istiyordu ya da ikimizin başka bir eve çıkmasını istiyordu. Zaten sürekli beraber olduğumuzu ve her gün beraber yattığımızı söylesem bile beni anlamıyordu.
Alev: Sana taşınmayacağım❤
B.A.Y: Yeni bir ev?
Alev: Bunu konuştuk.
B.A.Y: Evet, senin ilk defa boş yaptığın bir konuydu.
YOU ARE READING
Touched • Barış Alper Yılmaz
Fiksi Penggemar"Kızım senin benim aklımla zorun mu var?" "Var ulan var! Senin aklınla zorum var! İşim gücüm yok ya benim zaten senin aklınla zorum var!"