"...cesaretin korkusuz olmak değil korktuğun halde yapmayı göze almak olduğunu bilmiyorlardı. En cesur insanların çaresiz insanlar olduğunu da...."
FİLİZ PULUÇ
4 Ay Sonra
Dört ay çabucak geçmişti ve nişan günü nihayet kapımıza dayandı. Aslında düğün gibi büyük olaylara bayılmam ama işin ucunda Aras olunca... İşler biraz daha farklıydı. O sabah kuaföre gitmek için asker kampından izin aldık. Melis, Ayla, Sevgi ve ben bir araya gelmiş, koca bir günü saç ve makyaj için harcıyorduk.
Kuafördeki ortam tam anlamıyla kaostu. Herkes bir şey istiyor, kimse tam istediği gibi bir sonuç alamıyordu. Ben aynada saçlarımın yapılmasını beklerken, Ayla yandaki koltukta oturmuş kuaförün fön makinesini saçlarına doğrultmasını bekliyordu. Bu arada Melis, çılgınca gür saçlarını nasıl toplatacağını düşünüyordu. Sevgi ise her zamanki sakinliğiyle saçlarına dalgalı bir model yaptırıyordu.
"Ayla, saçların ne olacak? Yoksa yine 'doğal dalga' mı?" diye sordu Melis, Ayla'ya yan gözle bakarak. Bizim askeri dünyamızda 'doğal dalga' demek, saçını yıkayıp olduğu gibi bırakmak anlamına geliyordu.
Ayla güldü. "Yok canım, bu sefer biraz özenli olacağım. Sonuçta Kerem'le birlikteyim artık, rezil olmamak lazım!" dedi, göz kırparak. Son cümleyi duyunca içimden bir kahkaha attım. Hala Kerem ve Ayla'nın birlikte olduğunu anlamakta zorluk çekiyordum.
"Doğru diyorsun, nişanlı gününe rezil olma," dedim dalga geçerek, saçlarıma fön çeken kuaföre gülümseyerek.
Sevgi ciddi bir ifadeyle, "Ben de saçlarımı en azından bu sefer düzgün bir topuz yaptırıyorum. Malum, asker hayatı; fön çekince bile iki gün kalmıyor," dedi.
O sırada Melis, aynada saçlarına bakarken burnunu kıvırdı. "Ya ben neden saçlarımı kestirmedim? Şimdi bu dağınık yığını nasıl toplayacaklar? Bakın şuna, neredeyse helikopter pistine dönecek kadar geniş," diye dertlendi.
Ayla kahkahayı bastı. "Melis, bence helikopter pistine falan gerek yok, saçların kendi başına bir helikopter gibi zaten," dedi. Biz hepimiz patladık tabii.
"Şaka yapıyorsun ama," dedim, "Melis'in saçlarına bir radar taksak, koca bir orduyu havada tespit eder."
Melis gözlerini devirdi ama hafifçe gülümsemekten de geri kalmadı. "Güldünüz, bitti mi? Bittiyse artık ciddi olalım arkadaşlar. Biz askeriz sonuçta, biraz disiplin! Ayrıca, saçım hakkında şaka yapılacak son gündeyiz!"
Ayla gülerek, "Yalnız bu cümleyi de aklınızda tutun, her düğün hazırlığında bir tane böyle saç dramı yaşanır. Ve hep Melis olur," dedi.
Kuaför, saçlarımı düzleştirmeye devam ederken arada bir aynadan Aras'ı düşündüm. Onunla nişanlanacağım gerçeği hâlâ tam oturmamıştı kafama. Bunca operasyon, görevin arasında nasıl oldu da böyle büyük bir adım atmaya karar verdik, inanın bilmiyorum. Ama onu düşündükçe, kalbimde hep bir heyecan dolanıyordu. Bir yandan da kızlarla bu saç hazırlığı tam bir eğlenceydi, ve itiraf etmeliyim ki bu anları özleyecektim.
Sevgi birden gülümseyerek bize döndü. "Sizce Aras ne yapıyordur şimdi? Muhtemelen orada, nişan kıyafetini giyerken biraz gergindir," dedi.
Gözlerimi devirdim. "Aras mı? O şimdi kesin rahatlamış bir şekilde PlayStation oynuyordur. Erkeklerin nişan stresi diye bir şey yok ki!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Zincirler
RomanceBir düşman askeri... Savaş sınırında bir öğretmen... Bir savaş alanında karşılaşan iki yabancı... Biri hayatta kalma içgüdüsüyle hareket eden bir düşman askeri, diğeri ise savaşın ortasında öğrencilerine umut aşılamaya çalışan bir öğretmen. Bu iki...