40.BÖLÜM

550 35 0
                                    

Bölüm şarkısı

Gel gir gönlüme gönlündür derman
Varsın dönsün devran
Baktığım her yer sen bak
Yerinde dursun umudum

Ömrüm ömrüne olsun hep sevdam
Sen Mecnun ben Leyla
O nasıl göz nasıl endam?
Seninle buldum huzuru

❤️

Yetişkin içerik 🔥

Naze ve Berat güne sabahın erken saatlerinde başlamışlardı kahvaltılarını ettikten sonra hanımlar evde ki işleri hallederken Berat ve İsmail de yeni evlerinde ki tamir işlerini hallediyorlardı tamir işlerini en çok İsmail halletmişti Berat pek bilmediğinden oda duvarları boyamaya başlamıştı evi düzeltmede ilk günleri böylelikle bitmişti.

İkinci gün boya kuruduğu için iş bu seferde hanımlara düşmüştü Naze Elvan ve Seher beraber ev işlerini bölüşmüşlerdi Elvan evin camlarını silerken Seher ve Naze de evi biri süpürdükten sonra diğeride siliyordu. Ülfet hanıma da çocuklara bakmak kalmıştı hanımlarda bütün evi pırıl pırıl yaptıktan sonra günün yorgunluğunu atmak için evlerine dönmüşlerdi.

Üçüncü gün artık eşyaları gelmişti erkekler mobilyaları kurduktan sonra hanımlarda yerlerine yerleştirip son dokunuşları yaptılar. Ülfet hanım çocuklarına yemek yapmış yanlarına getirmişti.  Kalabalık oldukları için bahçeye hemen bir halı serip üzerine sofra beziyle tabla atıp yemeklerini koyup tatlı sohbetlerin eşliğinde yemeklerini yediler. Yorgunluk çaylarını da içtikten sonra Ülfet hanım ve çocukları müsade isteyip gittiler. Naze ve Berat misafirleri gittikten sonra verandaya kurdukları sedire oturdular küçük Ahsen gün boyu hep arkadaşıyla oyun oynadığı için yorulduğundan annesinin kucağında uyuyakaldı Naze kızının saçlarını okşayıp dalmasını sağladıktan sonra kucağına alarak yukarı yeni döşedikleri odasında ki yatağa yatırdı yanağından öpüp aşağı mutfağa indi. Kocasıyla kendisine birer kahve yapıp kocasının yanına gidip oturdu.

"Bu keyfi hakettik ne dersin"

Berat oturduğu yerden karşılarında ki suyu izlerken karısının dediğiyle toparlanıp elindeki tepsiden fincanı alıp dudağına götürüp kahveden içti.

Gözlerini yumup derince nefes aldıktan sonra kahveyi masaya koyup karısına doğru yaklaştı.

"Çoktan haketmiştik delalım nasıl huzur verici değil mi?"

Naze de getirdiği kahveden bir yudum alırken kocasına gülümseyerek baktı.

"Hemde nasıl insan yorgunluğunu bile hissetmiyor"

Berat karısının yanına biraz daha sokulup saçlarını omzundan arkasına doğru ittirdi açıkta kalan boynuna kafasını gömüp kokusunu derince içine çekip öpmeye başladı.

"Ben hiç yorgun değilim güzelim"

Naze kocasınım öpmelerinin daha da derinleşmesiyle içi gıdıklanmaya başladı hoşuna gittiğinde kafasını biraz daha geriye attı. Berat karısının boynunu daha da açmasıyla iyice sokulup belinden sarıldı.

"Öyle özledim ki Naze"

Naze sanki kalbinin ağzında attığını hissediyordu kocasının dokunuşlarıyla kendinden geçeceğini bildiğinden kuruyan boğazıyla sessizce konuştu.

"Gören olacak Berat içeri geçelim"

Berat karısından aldığı davetle bacaklarından tuttuğu gibi kucağına alıp içeri geçip yukarı odalarına çıkardı usulca karısını yataklarına yatırıp üzerine doğru eğilip dudaklarını öpmeye başladı karısının da anında karşılığını vermesiyle öpmelerini şiddetlendirdi elleriylede eteğini yukarıya doğru sıyırıp bacaklarını okşamaya başladı aynı zamanda da kendisini karısına da yaslayıp sabırsızlığını hissettirdi.

Sevdalı Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin