1.BÖLÜM

1.6K 34 4
                                    

Naze bu sabah mutlulukla uyandı sevdası Rezan İstanbul'dan dönüyordu.

Rezan ve Berat ortak iş yapıyorlardı İstanbul'ada işleri daha büyütmek için gitmişlerdi. Rezan ve Berat küçüklüğünden beri arkadaşlardı hatta arkadaştan öte kan kardeş dostlardı. Böyle olmalarında ki en büyük sebeplerden biride Rezan'ın annesi Hesna hanım ve Berat'ın annesi Esma hanımın ahiretlik olmalarıydı onlarda birbirlerinden hiç ayrılmazlardı bekarlıktan gelen arkadaşlıktı evlendikten sonra bile bırakmamışlardı birbirlerini.

Naze sevinçle çıktı yataktan üzerine karışık renkte çiçekli bir elbise giydi saçlarını tarayıp açık bıraktı çünkü Rezan saçlarını çok seviyordu küçüklüğünde hep o tarardı saçlarını okşar koklardı. Naze çok özlemişti o günleri Rezan'ın ilgisi karşısında kayıtsız kalamamış gönlünü ta küçüklüğünde kaptırmıştı bir tek onu görüyordu gözü başka hiç kimsede gözü yoktu. Hep dua ediyordu aynı sevgiyi aşkı ondan da görebilmeyi umut ediyordu ama Rezan ona eskisi gibi davranmıyordu birşey olmuştu ne olmuştu bilmiyordu ama o günden beri Rezan ondan kopmuştu sanki. Yinede vazgeçmeyerek onun sevmesini bekleyecekti.

Odadan çıkıp Ezo'nun odasına girdi. Yatakta hala uyuyan Ezo'yu görünce yanına gidip uyandırdı.

"Ooo Ezo hanım hala kalkmamışsın saat kaç oldu" kuzeninin yanaklarından öpüp uyanmasını bekledi.

"Yaa Naze Allah aşkına sabahın köründe ne diye uyandın kendin uyandığın yetmemiş gibi birde beni uyandırıyorsun" Ezo mırıldanarak uykuya geri daldı.

"Sabahın körü mü bugün kim geliyor unuttun heralde hadi kalk aşağıya inip bekleyelim" Naze yılmadı Ezo'yu yataktan kaldırdı.

"Tabi ya senin neden bu kadar erken kalktığın belli oluyor dur bir bakayım sana püü birde süslenmiş"

"Kötü mü olmuş yoksa başka birşey mi giyinseydim rujum mu fazla" Naze tedirgin olmuş bir şekilde aynaya bakmaya gitti.

"Su gibisin güzellik ne kötüsü de abim kızar biliyorsun sevmiyor böyle şeyleri"

"Doğru diyorsun şimdi kızdırmayayım hiç sileyim biraz hadi kalk sende hazırlan"

"Hey Allah'ım ya bensiz olmuyor mu kaçta gelecek hem abim"

"Bilmiyorum ki yengem bilir gideyimde sorayım"

"Aman koş koş geç kalma" Ezo Naze'nin ardından gülerek baktı.

Naze herzamanki neşesiyle salona girdi.
"Günaydın yengem" yengesinin yanına gidip yanağından öptü.

"Günaydın güzel kızım yüzünde güller açıyor bu ne neşe" Hesna hanımda aynı karşılığı verdi onun için Ezo neyse Naze'de oydu.

"Herzamanki halim aslında yengem amcam nerede"

"Rezan abini karşılamaya gitti havalimanına"

"Geliyorlar mıymış?"

"Evet yavrum inmişlerdir gelirler şimdi"

Naze yengesinin dediğini duyar duymaz salondan çıkıp aşağı avluya indi.
Hesna hanım gülerek baktı kardeş gibi büyüdükleri için Rezan abisini çok sevdiğini biliyordu.

Naze avludaki sedirde oturdu biraz heyecan yaptı kalktı dolaştı avluda oflayıp puflarken kapı açıldı içeriye amcası ve Rezan girdi. Koşar adım gülümseyerek gitti yanına.

"Hoşgeldin Rezan abi" ne kadar abi demek istemese de mecburdu aralarında 8 yaş vardı. Abi demezse yanlış anlaşılırdı kimsenin hislerini öğrenmesini istemiyordu.

"Hoşbuldum Naze nasılsın" Naze'sini görünce Rezan'ın kalbi heyecanlandı yine çok güzeldi neşesi yüzüne yayılmıştı yanakları al al olmuş gamzeleri belli oluyordu.

Sevdalı Gelin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin