Kanlı Toprak +18

16. Bölüm

Lütfen bölümü oylayalım.:)

" Hiçbiryeri hazırlamayın karım benimle odamızda kalacak."deyip telefonu suratına kapattı. Yine bozuldu Asel . Birşeyler yapıp aralarını açmalıydı. Meryem ise kalakalmıştı. Hayat ise gülümsüyordu.

Konağa gelip içeriye girdiler. Ayan Meryem'i kucağına aldı tam odaya gidecekken Mustafa durdurdu. " Abicim aynı odada kalmanız hoş karşılanmaz."dedi. "Niyeymiş o benim karım." demişti ki sesin sahibini farkedince kaşlarını olabildiğince çattı. " Ayrıca misafirlerin eve karışmaya hakkı yoktur. Bunu bilmiyor musun? Birkaç gün sonra zaten gideceksiniz daha ne karışıyorsun."

Azad iyice sinirlendi bu adam geldikleri günden beri babasını üzüp duruyordu. Ne zaman babası birşey söylese tersliyordu. Azad babasına düşkün bir insandı. Tam ağzını açtı birşey söylecekken" O senin Abin Ayan ağa doğru konuş. Kaç gündür susuyorum ama kızdırma beni."dedi Avin hanım.

Ayan kahkaha attı histerik bir şekilde "Abim ha 15 yıl önce bizi bu konakta bırakan abim. Yardım istediğimiz için mektup yazıp gönderdiğimiz aldığı halde bize yardım etmeyen abim. Çocukları için bizi hiçe sayan abim. Ben burda zulüm görerken çocuklarını pamuklara saran abim."

Azad dayanamadı daha fazla" Ne pamuklara sarması be. Biz buradan bir kuruş para almadan gittik. İlk geceler hep aç yatıyorduk. Bi bazamız veya döşeğimiz hiçbirşey yoktu. Altımızda bir bataniye üstümüzde bir bataniye kışı geçirmeye çalışıyorduk. Babamın bazen iki işte çalıştığı oluyordu. Bazen geç gelip erken gidiyordu yüzünü göremiyorduk. Bazı günler hiç gelemiyordu. Yani sandığın gibi bizi pamuklara felan sarmadı."

Ayan önce Meryem'i kucağından indirip sedire oturttu." Tam olarak pamuklara sarmış . Paranız yoktu öyle mi? Soğuktan üşüyordunuz? Neydi heh yatağınız yoktu ve altınıza bataniye sarıp yatıyordunuz değil mi?
Lan sen bana ne anlatıyorsun? Sizin en azından altınızda bataniyeniz varmış bende oda yoktu. Mutluymuşsunuz.Ben 15 yaşıma kadar okula harçlık götüremedim. Birgün sırf arkadaşlarımla futbol oynadım diye öyle dayak yedim öyle dövdü ki kemiklerim kırıldı gibi hissettim. Sonra Merwan ağa gidip beni soğuk hava deposuna kitledi. 2 saat orda kalsın sonra 2 gün yemek yok buna dedi. Ne anlatıyorsun bana. Bir gün sırf dışarda misket oynadım diye hem dayak yedim hemde 1 hafta boyunca sadece küflü ekmek bir haftanın sonunda zehirlendim hastahaneye kaldırıldım. Niye zehirlendin diye beni yine dövdü. Ben burda hergün acaba neden dayak yiyeceğim diye korkuyordum. Acaba yemeğin tuzunu mu beğenmedi yoksa ev tozlu mu kalmış ağalarla anlaşma yapamadı mı hepsinin hıncını benden çıkartırdı.Ben hep o anlarda senin babanın ve yadenin beni kurtarması için bekledim. Hani nerdeydiler ben söyleyeyim biri hanımağa olma derdindeydi diğeri çocuklarını kurtarma. Ben dayak yerken yanımda dayem vardı. Zeliha ablam vardı. Zuhal vardı. Başkada kimse yoktu. O yüzden bir daha gelipte bana yok bizde acı çektik mavalları çekme. Şimdi benim ne abim" önce Mustafa'ya baktı sonra Evin hanıma "ne de Evin diye dayem yok. O yüzden ikiside bana karışamaz." deyip Meryem'i kucağına alıp odaya çıkardı.

Sonra yatağına yatırdı. Hala dipdipeydiler Ayan giderken Meryem onu tuttu.Meryem tam ağzını açtı" Bak aşağıdakiler yok haklıydı. Bu doğru değil dersen fena bozuşuruz Meryem haberin olsun."dedi Ayan.

"Yok öyle demeyecektim. Beni ,ikizimi ve annemi buraya getirip babamdan koruduğun için teşekkür ederim."dedi ve Ayan'nın dudağına kısa ama derin bir öpücük bıraktı. Hem Ayan hemde Meryem bu yaptığına şaşırdı. Niye yaptığını anlayamadı Meryem.