Final(part-2)

1.9K 211 79
                                    

Merhaba!

Finale adım adım gidiyoruz.

Duygulandım.

Neyse.

Fazla uzatmayım.

İyi okumalar!

.

1 ay sonra:

Şu dünya da yaşadığımız her olay, aslında birer sınavdı bize. Bazen isyan ettik, bazen ağladık bazen de ölmek istedik.

Sonuç ise hep yaşadık, sınavları zorla da olsa geçtik.

Ben sınavı geçtim mi bilmiyordum ama hâlâ sınavın  içinde olduğumu biliyordum.

Yaşadığım her olay gözümün önünde geçti.

Cenk abimin hastalığı yüzünden ihale sayesinde benden bir anda nefret edişi ve evden kovuşu.

Mehmet yani Aybars ile tanışmam.

Mert'in komaya girmesi.

Diri diri toprağa gömülmem.

Yaşadığım halde 7 ay ölü gözükmem.

Ve şimdi.

Cenk abimin odasına bakarken her şey birer anı şeridi gibi geçti gitti gözümün önünde.

Allahın belası Buğlem kaltağı yüzünden olmuştu.

Yanına gittiğim zaman her şeyi açık açık söylemişti bana.

"Ne yaptın onlara?" demiştim karşımda pişkin pişkin oturan Buğlem'e karşı.

Omuz silkeledi. "Hayatlarını zindan ettim sadece. Hepsi bu."

Gözüm yavaştan dönüyordu. Sinirlerim ile fazlasıyla oynuyordu.

"Adam akıllı anlat yoksa kafanı patlatacağım senin."

Alay edercesine güldü ve oturduğu sandalyede geriye yaslandı. Islah evi yani bir deyişle cezaevindeki görüşme odasındaydık. Hiç kimse yoktu. Babam sağolsun. Her şeyi ayarlamıştı.

Buğlem kollarını göğsünde bağlarken, "En ufak seste korkan kıza ne oldu? Hayırdır, aslan kesilmeye karar mı verdin?" Göz kırptı sonra. "Unutma. Babam ve Erdem Sezin hâlâ dışarıda."

O sırada benden güçlü bir kahkaha patladı. "Oyyy, yazık," dedim onula alay ederken. "Baban tahtalı köye vardı, biricik kızının haberi yok." Elimle göz yaşımı siler gibi yaptım. "Çok duygulandım. Ne trajedi ama."

Buğlem'in gülen yüzü soldu. Anında yüzü şok bir ifadeye bürünür iken, "Ne?" diye fısıldadı.

LavinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin