"Sen..." dedim, dehşet dolu bir ifadeyle. "Ne yaptın?" Bakışlarımı Cihan'ın yüzünden çektiğimde etrafımızda gezdirdim. Beraberinde ağır bir kokuyu getiren dumanlar gitgide etrafımızı sarıyordu. Birkaç kez öksürdüm. Telaşla bir yerden bir yere koşan insanların sesi, bağırışlar, çığlıklar, feryatlar... Bunların hepsi bile yaşadığımız olayı idrak edebilmemi sağlayamıyordu. Şoktaydım. İçeride en az üç yüze yakın insan vardı ve şimdi duyduğum sesler bu sayıya oranla çok azdı. Daha fazla çığlık duymam gerekirken yalnızca birkaç kişinin bağırışlarını duyuyordum.
"Benimle gel," dedi Cihan. Elimi hâlâ bırakmadığını fark ettim. Uzun koridorun bir sonu var mıydı bilmiyordum ama Cihan beni sıkıca tutarak bu koridorda ilerletti, ilerletti, ilerletti. İnsanların seslerini daha yakından duyduğumda dumanların da arttığını ve etrafı net görmemizi engellediğini fark ettim.
Cihan, koridorun sonunda çıkan köşeyi dönerek yürümeye devam etti. Adımları hızlı, ifadesi sert ve ciddiydi. Az önce gülümsediğini gördüğüme emindim ve şimdi sanki bu patlamaya kendisi sebep olmamış gibi gergindi. "Neden yaptın?"
"Sırası değil, Yağmur," dedi ilerlemeye devam ederken. "Buradan hemen çıkmamız lazım." Gözlerimi yüzünden çekip önüme çevirdiğimde oldukça dar bir alana doğru ilerlemeye devam ettiğimizi gördüm. Bu sırada iki kişi koşarak yanımızdan geçiyordu. Bakışlarımı koşan insanlardan ayırdığımda nefes almamın zorlaştığını hissettim. Birkaç kez daha öksürdüm. Cihan bakışlarını çok kısa süreliğine bana ardından da tekrar önüne çevirdi ve adımlarını daha da hızlandırdı. Patlamanın etkisiyle çıkan yangının alevleri girdiğimiz dar alanda hissedilebiliyordu. Daha baskın, daha dayanılmaz ve daha şiddetli bir duman vardı burada. Cihan bizi de mi öldürmeye çalışıyordu? Birkaç kez daha öksürdüm.
"Öleceğiz," dedim, korkuyla.
"Ölmeyeceksin," dedi.
"Kaçın!" İnsanlar, bizim ilerlediğimiz yönden telaşla kaçarken biz sanki ölmeye yemin etmiş gibi inadına oraya doğru ilerliyorduk. Neden yangının merkezine ilerlediğimizi bilmiyordum. Benim bulanık da olsa gördüğüm alevleri Cihan göremiyor muydu? Birkaç kez daha öksürürken bu kez öksürüklerime Cihan da katıldı.
"Dayan," dedi hızlı adımlarla ilerlemeye devam ederken. "Tek çıkış yolu buradan. Girişten kaçamazdık. Burnunu kapat ve ilerle." Sağ kolumu burnuma siper ederken birkaç kez daha öksürdüm.
"Yanıyor her yer!" Bir kadın bağırarak bunu söyleyip bizim ilerlediğimiz yerden kaçarken bir diğeri de, "Kafayı mı yediniz, nereye gidiyorsunuz?" diye bize kızıyordu. Öbürü, "İnsanlar öldü!" diye yakınıp kaçarken bir diğeri de, "Patlama oldu!" diye bağırıyordu. Geldikleri yöne baktığımda ileride WC yazılı bir kapı gördüm. Sanırım bunlar tuvaletten çıkan kadınlardı.
Birkaç kez daha üst üste öksürürken artık nefes alamayacağımı hissediyordum. Buranın modern ve lüks bir mekân olmasına rağmen su püskürtme sistemlerinin olmaması tuhaftı. Ayrıca yangın alarmları da yoktu ve onlarca insan hızla ilerleyen ve her yanı saran alevlere amansız yakalanıyordu. Salonda nişan töreni vardı ve dolayısıyla çoğu insan patlamaya orada yakalanmıştı ama tuvaletteki, mekânın diğer odalarındaki ve kapının önündeki insanlar da hazırlıksızdı. Patlama yüksek sesli olmuştu fakat yine de böyle bir şeyin yaşanacağı tahmin edilemediğinden ve içeride yüksek sesli şarkı varken salonun dışında olan çoğu insan sesin nereden geldiğini bile anlayamamış olmalıydı. Hazırlıklı olmalarına herhangi bir işaret olmadığı için kendilerini bir anda toz ve duman yığının içinde buluyorlardı. Böyle bir ihmalin çok fazla cana mal olacağını bilememek hangi aklın neticesiydi merak ediyordum.
"Adımlarını büyük at, Yağmur!" dedi Cihan bana kızarcasına. Önümü görmekte zorlanıyordum. Duman hem gözümü hem de boğazımı yakıyordu. Birkaç defa öksürdü. "Az kaldı."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)
Aktuelle LiteraturÇok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaber...