Gerçekten de gideceğimiz "o yer" konusunda şüphelerim çok ama çok fazlaydı.
"Bunca yolu boşu boşuna gidiyorum." Diye içimden çoğu kez geçirmeme rağmen Yuu için devam etmiştim.
Pişman olmamıştım.
Bunca yolu koşturarak gelmeme değmişti.
Ağaçlar etrafta daire şekli oluşturmuş, girişi çalı yaprakları saklıyordu.
Tam ortada kocaman bir ağaç vardı. Bir dalında ise salıncak...
Ağacın koca gövdesine yaklaştıkça üzerindeki yazılar belirginleşti.
Eğri büğrü yazıları okumak zordu. Ama merak etmiştim:
Ben Yuu. 7 yaşındayım. Bir gün buradaki ağaçların birinde 3 gün boyunca aralıksız uyumayı diliyorum.
-Peki yaptın mı? Yuu?
-Aralıksız değildi tabii ki ama 3 gün buradaki ağaçların üzerinde uyudum. Yemek için de aşağıya indim. Bilirsin... Çocukken insan saçmalayabiliyor...
-Yoo, saçma değil... Çok şirin.
Gülümsedik.
Sonraki yazıya geçtim:
Ben Yuu. 8 yaşındayım. Bir gün abimi dövmeyi diliyorum.
-Bir abin mi var?
-Vardı.
-Ah... Üzüldüm.
-Takma kafana. Gideli 6 yıl oldu.
-Bunu da yaptın mı?
-Sayılır. Dövdüğümü sanıyordum ama şimdi düşününce, sanırım biraz da o izin verdi.
Anlıyorum. Hehehehe...
-Ne?
-Gözlerin mi doldu?
-Y..yoo!
-Peki. Devam ediyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Science FictionHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...