-O sevdiğin kişi kimdi Yume?
Salıncağa oturdum.
-Ona vurmayacağına söz verirsen söylerim.
Gözleri yere baktı. Başkasından söz ettiğimi düşündü. Hayal kırıklığı gözlerinden okunuyordu.
-P...peki tamam. Söyle...
-Seni.
Gözlerinin parıltısını beynime kazıdım.
-Bende sana aşığım Yuu. Ee, sonra?
El ele tutuşamazdık. İnsanlar görürdü.
Sevgili olamazdık. Birileri duyardı.
Birbirimize aşık olmamız hiçbir şeyi değiştirmezdi. Değiştiremezdi.
Bunu biz değiştirmeliydik.
-G...gizli bir şey olabilir...
-Biri görürse ikimiz de ölürüz. Bunu göze alamayız.
-Burası da bizim, biz olduğumuz yer olsun. Kimseye anlatmayız. Kou'ya bile.
-Bile mi? En başından kimseyi çağırmamalı ve anlatmamalıydın. Sana nasıl güvenebilirim ki?
-Sana aşığım. Seni seviyorum ve asla bırakmayacağım. Sözlerimden de asla dönmeyeceğim. Söz.
Kitaplardaki replikler gibiydi.
Söz verirlerdi.
Ama asla tutmazlardı.
Onu seviyordum.
Ama bir sonraki kalp kırıklığımı kaldıracak kadar.
Dereceli.
Mesafeli.
Asla fazla güvenmeyeceğime kendi kendime söz verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Duygusal mı Duygusuz mu?
Ciencia FicciónHerkesin tek duygu ile yöneltildiği bir Dünya... Yumemi kendisinin içinde bulunmadığı bu dengeyi sorgulayınca, içindeki yok etme isteği ateşlenir. Dengeyi yeniden kurmaya çalışırken , tüm duyguların tadına varıyor. Aşk, Cesaret, Güven, Acı, Korku, Ü...